Türkiye–ABD ilişkilerinin çıplak niteliği, Erdoğan ile Trump arasında altı yıl sonra yapılan görüşmede bir kez daha açığa çıkmıştır. Tekelci sermaye düzeni Amerikan emperyalizmine göbekten bağlıdır ve her geçen gün daha derin bir bağımlılığa sürüklenmektedir.
200’den fazla Boeing uçağı için imzalanan milyarlarca dolarlık anlaşma, ABD’den LNG ve doğalgaz alımı için yapılan uzun vadeli sözleşmeler, gümrük tarifelerinin kaldırılması ve bilinmeyenler… Tüm bunlar Türkiye’yi zincir altına almıştır. Maliyeti 50 milyar doları aşan bu faturayı ödeyecek olan bizleriz: işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar ve doğacak çocuklarımız.
Trump görüşmeyi “harika geçti” diye özetlerken, gerçekte istediği her şeyi aldığını açıkça ifade etmiştir:
Filistin halkına yönelik soykırım görmezden gelinmiştir.
Suriye’de “işler karışırsa senden bilirim” tehdidi yapılmıştır.
Rusya–Ukrayna savaşında ABD politikalarına tam uyum dayatılmıştır.
F-35 konusu, “önce ödevini yap” mesajıyla ertelenmiştir.
ABD, Erdoğan’a otoriter yönetimi için uluslararası meşruiyet verirken karşılığında ülkemize daha fazla bağımlılık ve teslimiyet dayatmıştır. “Yerli ve milli” masalı çökmüştür: Türkiye, Lockheed Martin’in en fazla F-16 sattığı ülke olmuştur.
Kurtuluş emperyalizmden ya da dış destekten gelmez. Kurtuluş kendi örgütlü gücümüzdedir!
Bağımsızlık, demokrasi ve özgürlük; ABD’ye bağımlı bir “otoriter” rejimin icazetiyle değil, halkın birleşik mücadelesiyle kazanılacaktır.
Kürecik, İncirlik ve tüm ABD/NATO üsleri kapatılsın!
Türkiye NATO’dan ayrılsın, halkların dayanışmasına dayalı bağımsız bir dış politika kurulsun!
Boeing, Lockheed Martin ve diğer emperyalist tekellerle yapılan tüm anlaşmalar iptal edilsin!
LNG ve doğalgaz anlaşmaları feshedilsin; enerji halkın yararına kamulaştırılsın!
İsrail’le tüm askeri ve ticari anlaşmalar iptal edilsin, Filistin halkıyla dayanışma büyütülsün!
Beyaz Saray koridorlarında meşruiyet arayanlar, emperyalist onayla iktidarlarını ayakta tutabileceklerini sanıyorlar; yanılıyorlar! Emperyalizm ve işbirlikçileri er ya da geç tarihin çöplüğünde yerlerini almaya mahkûmdur.
Kahrolsun emperyalizm!
Yaşasın halkların bağımsızlık, demokrasi ve özgürlük mücadelesi!