Deniz Poyraz, Katledilişinin 4. Yılında İzmir’de Anıldı: “Adalet Yerini Bulana Dek Susmayacağız”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl binasına yönelik 17 Haziran 2021 tarihinde düzenlenen silahlı saldırıda katledilen Deniz Poyraz, hayatını yitirişinin dördüncü yıl dönümünde İzmir’de anıldı.

Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen yurttaşlar,  kurum ve siyasi parti temsilcileri “Deniz’e verdiğimiz söz; adalet, eşitlik, barış” yazılı pankart açtı. Katılımcılar, “Cezasızlığa karşı hakikat”, “Hesap sorulmayan her suç yarınkine davetiye”,  “Bu ülkede adalet yerini bulana dek susmayacağız” yazılı dövizler taşıdı. Deniz Poyraz’ın fotoğraflarının da yer aldığı açıklamada, “Jin, jiyan, azadî”, “Deniz Poyraz ölümsüzdür” ve “Şehid namirin” sloganları sık sık atıldı.

Basın açıklamasını, DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Fulya Erdoğan okudu. Erdoğan, açıklamasında Poyraz’ın hedef alınmasının tesadüf olmadığını, saldırının demokratik siyaset alanına yönelik organize bir tehdit olduğunu vurguladı. Faillerin ve azmettiricilerin halen korunuyor olmasına tepki gösteren Erdoğan, “Adalet mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Açıklamanın ardından kitle, Gündoğdu Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti ve denize karanfiller bırakarak Deniz Poyraz’ı andı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

“BASINA VE KAMUOYUNA

Bugün, 17 Haziran 2021 tarihinde HDP İzmir İl Örgütü binasına yapılan silahlı saldırının ve sevgili yoldaşımız Deniz Poyraz’ın katledilmesinin yıl dönümündeyiz.

Deniz, yalnızca o gün binada bulunan bir HDP çalışanı değildi. O, yıllardır devletin sistematik biçimde kriminalize ettiği bir halkın, kapatılmak istenen bir partinin ve bastırılmak istenen kadın mücadelesinin kararlı bir öznesiydi. Katledilmesi, bireysel değil politik bir eylemdir; bu cinayetle hedef alınan, bir bütün olarak demokratik siyaset, halk iradesi ve eşit yurttaşlık talebidir.

Bu Katliamın Talimatı ve Planı Nerede?

Katil Onur Gencer mahkemede, yıllardır beslendiği nefret ideolojisini açıkça dile getirdi. Sosyal medyada paylaştığı silahlı fotoğraflar, Suriye’ye gidişi, ÖSO güçleri ve ülkü ocaklarıyla olan ilişkileri ortadayken; bu cinayet yalnızca bireysel bir vaka olarak ele alındı. Mahkeme, arkasındaki yapıları ve yönlendirmeleri soruşturmadı, araştırmadı, görmezden geldi.

Bu saldırı planlı, organize ve siyasi bir suikasttı. Sadece tetiği çeken değil, tetiği çektiren de bu suçun ortağıdır. Ancak ne saldırı talimatını verenler ne de organize edenler hakkında etkin bir soruşturma yürütüldü. Tüm uyarılarımıza rağmen, kamu görevlilerinin ihmali ve sorumluluğu incelenmedi. Bu, cezasızlık politikalarının bir parçasıdır.

Cezasızlık, Siyasi Cinayetleri Meşrulaştırır

Bu ülkede Musa Anter’den Hrant Dink’e, Tahir Elçi’den Deniz Poyraz’a kadar birçok aydın, gazeteci, siyasetçi organize yapılar tarafından katledildi. Hiçbiri münferit değil, sistematik saldırıların halkalarıydı. Devletin güvenlik kurumlarının, siyasi iktidarın ve yargının bu olaylara yaklaşımı, “faili belli faili meçhuller” döneminin devam ettiğini göstermektedir.

Siyasi cinayetlerin açığa çıkarılmaması, sorumluların yargı önüne çıkarılmaması, nefret suçlarını cesaretlendirir. Bu cezasızlık politikası, yalnızca bugünü değil, geleceği de tehdit etmektedir.

Bu Nefretin Sahibi Kimdir?

Siyasi iktidar ve ortağı, yıllarca HDP’yi ve onun şahsında Kürt halkını, kadınları, muhalefeti ve özgürlük arayışını sistematik olarak hedef göstermiştir. “Terörle iltisaklı” diliyle meclisin meşru bir parçası olan partimize karşı yürütülen karalama kampanyaları, bu tür saldırılara zemin hazırlamıştır. Deniz Poyraz’ın katili, bu iklimde büyümüş ve cesaret bulmuştur.

Gerçek Adalet İçin Hakikatle Yüzleşilmeli

Bizler, Deniz Poyraz için gerçek adaletin sadece bir mahkûmiyet kararı olmadığını biliyoruz. Gerçek adalet, Deniz’i hedef haline getiren politikaların ifşa edilmesi, nefret diliyle yüzleşilmesi, siyasi sorumluların yargı önüne çıkarılması ve hesap vermesiyle mümkündür.

Bu nedenle bir kez daha yineliyoruz: Hakikat Komisyonları kurulmalı, bu ülkedeki siyasi cinayetler tüm yönleriyle araştırılmalı, arşivler açılmalı, kamu görevlileri ve siyasi aktörler hesap vermelidir. Demokrasi ancak hakikatle yüzleşilerek kurulabilir.

Barış İçin, Adalet İçin, Demokratik Bir Toplum İçin

Bizler, Deniz Poyraz’ın düşlerini yerde bırakmayacağız. Onun adını, bu ülkede barışın, eşitliğin, halkların kardeşliğinin ve kadın özgürlüğünün simgesi yapacağız. Her anma, bir hatırlatma değil, bir mücadele çağrısıdır.

Deniz Poyraz nezdinde tüm siyasal şiddet mağdurlarını anıyor; demokratik siyaseti savunmaya, adaleti inşa etmeye ve halklarımızla birlikte hakikatin izini sürmeye devam edeceğimizi ilan ediyoruz.

Deniz Poyraz ölümsüzdür!
Cezasızlığa karşı hakikat!
Siyasi cinayetlere karşı adalet!
Nefrete karşı eşit yaşam!

DEM PARTİ İZMİR İL ÖRGÜTÜ”

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.