Tüm Emeklilerin Sendikası 3 Temmuz’da “insanca yaşam” talebiyle Türkiye genelinde alanlara çıktı. İzmir Emekliler Platformu da destek verdi. Emekliler, Konak Metro İstasyonu önünde bir araya gelerek oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylem sırasında Kemeraltı girişine yürümek isteyen emeklilerin önü polis barikatıyla kesildi. Bunun üzerine, basın açıklaması İş Bankası’nın yan tarafında yapıldı. Oturma eylemi ve yürüyüş sürecinde emekliler sık sık şu sloganları attı: “Sadaka değil, emekçiye bütçe!”, “Ölüme değil, yaşatmaya bütçe!”, “Saraya değil, emekliye bütçe!”, “TÜİK yalan, pazar gerçek!”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”
Basın açıklamasını Tüm Emeklilerin Sendikası Bornova Şube Başkanı ve emekli öğretmen Yusuf Şenol okudu. Açıklamada, emeklilerin yoksulluk ve geçim sıkıntısı karşısında artık dayanacak gücünün kalmadığı ve çarenin örgütlü mücadele olduğu vurgulandı.
Basın açıklamasının tam metni şöyle:
“BASINA VE KAMUOYUNA
KTİDARIN EMEKLİLERLE AÇLIK OYUNU OYNAMASINA İZİN VERİLEMEZ
Ortadoğu’da emperyalistlerin İsrail aracılığıyla çıkardığı savaşı ve katliamları
kınıyoruz. ABD ve Avrupalı silah tüccarları daha çok para kazanacaklar diye masum insanlar
öldürülüyor. Suriye’de cihatçı çetelerin iktidara gelmesini sağlayan, bu çetelere kravat taktırıp,
başta aleviler olmak üzere, kendilerinden olmayan din ve mezheplere mensup toplulukların
katledilmesine seyirci kalan, başta BM olmak üzere emperyalistlerin ve işbirlikçilerin, ikiyüzlü
politikalarını kınıyoruz.
KAHROLSUN AMERİKAN EMPERYALİZMİ
İsrail saldırganlığını nefretle kınarken, siyasal İslamcı yapıların ve molla düzenlerinin
kurtuluş olmadığı, kendi halkının özgür yaşamasına izin vermediği açıktır. Bu yapıları
savunmuyoruz. Ancak; emperyalizmin insan hayatına kast etmesine, sömürgeci ve yayılmacı
projelerinin de tam da karşısındayız. Bütün dünya halklarını insanlığı kıskaca alan sömürü
düzenlerine, anti demokratik rejimlere karşı konumlanmaya çağırıyoruz. Bu davet bizimdir.
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ
Emekli aylıkları ve kamu çalışanlarının maaşlarında yaşanan kayıplarının karşılanması
ve yılın ikinci 6 ayı için öngörülen enflasyon üzerinden yeniden düzenlemenin yapılacağı bu
günlerde; AKP iktidarı ve işbirlikçileri akla ziyan iç ve dış politikalarının sorumluluğunu ve
bedelini emeklilere yüklemeye kalkmamalıdır. Ülkeyi yönetememe krizinin sorumluları
bellidir ve bedel ödenecekse, sorumlular bedel ödemelidir.
BEDELİ YÖNETENLER ÖDESİN
İktidar, TÜİK marifetiyle her ay enflasyonu düşük açıklattığı yetmiyormuş gibi
öngörülen enflasyonu baz alıyor. Bugüne kadar öngördükleri enflasyon oranını hiç
tutturamadılar. Bugün yine TÜİK’İN açıklamaları gerçeklikten uzaktır. TÜİK’İN enflasyon
cambazlığı iktidardan bağımsız değildir. Bilinçli olarak enflasyon düşük gösterilip,
aylıklarımızda yapılması gereken artış düşük tutulmaktadır. Biz bu senaryoyu biliyoruz ve bu
filmi görmüştük. Enflasyon düşük teraneleriyle, ikici 6 aylık enflasyon tahminin de düşük
olacağı açıklanarak, ikinci defa mağdur edileceğiz. Üstüne üstlük, büyümeden de pay
vermiyorlar. Sonuç olarak; emekli aylıkları hiç olmadığı kadar düşmüş, emekliler perişan
edilmiştir.
TÜİK YALAN ÇARŞI PAZAR GERÇEK
Başta 5510 sayılı yasa olmak üzere, emeklilik sistemi sosyal tarafların uzlaşısıyla
yeniden düzenlenmelidir. Emekli olunurken, hak sahibinin son maaşı üzerinden emeklilik
maaşı güncellemesi yapılması gerekirken, aldığı toplam aylıkların ortalaması üzerinden aylık
güncellemesi, enflasyonla yaşanan bir ülkede halkına atılan çok büyük bir kazıktır. Ayrıca bu
güncellemede aylık belirlenirken, büyümenin yüzde yüzünün yansıtılması kaldırılmış, oran;
yüzde otuza düşürülmüştür. Bugün açlık sınırının yarısından çok daha az kök maaş rezaletinin
nedeni, emekliye atılan kazığın sonucudur. İktidar, emeklilerin ortaya koyduğu direnişler ve ara
ara yapılan seçimlerde durumu kurtarmak için; düşük kök maaşlara hazine yardımı yapmak
zorunda kalmıştır. O da komik düzeyde kalmıştır. 4 milyon emekli ve bir o kadar dul ve yetim,
bu açlık oyununun kurbanıdır.
SEFALETE BOYUN EĞMEYECEĞİZ
Memur emeklileri için de durum farklı değildir. ‘’Memurlara verilen maaş artışlarından,
memur emeklileri de faydalanır’’. Yasa öyle diyor. Ancak; iktidar söz vermesine rağmen,
memurlara verilen seyyanen ödeneği, memur emeklilerine vermedi. Ödeneği seyyanen adıyla
tarifleyerek, yasaların arkasından dolandı. Böylece bir memur emekli olurken, maaşının en az
yüzde 70’ni alırken, bu oran bugün yüzde 40’lara düşmüştür. Oysa biz; bütün emeklilere
seyyanen ödeneğin verilmesini istiyoruz. Zira emekliler çok zor durumdadır.
HAK VERİLMEZ ALINIR ZAFER SOKAKTA KAZANILIR
Kayıplarımızın telafisi ve enflasyon beklentisi üzerinden Temmuz’da açıklanacak
artışların, kök maaşlar üzerinden değil, ele geçen aylık üzerinden olmalıdır. Artışlar kök maaş
üzerinde olursa, 4 milyon emekli ve bir o kadar dul ve yetimin aylıklarında artış olmayacak
yani sıfır zam alacaklardır. Bu tam açlık demektir. İktidara uyarımızdır. Sakın böyle bir delilik
yapılmasın!
SEFALETE TESLİM OLMAYACAĞIZ
Sayın Mehmet Şimşek ve Sayın Vedat Işıkhan ile TÜİK başkanını birlikte semt
pazarlarını gezmeye davet ediyoruz. Bakalım halkın içine çıkabilecek cesaretleri var mı? Yanlış
anlaşılmasın. Cesarette ki kastımız, halkın, özellikle de emeklilerin çektiği ve bir parçası
oldukları sefalet politikalarını savunup, savunmayacaklarını görmek istiyoruz!
AKP’den HESABI EMEKLİLER SORACAK
Bu mevsimde emekliler domatesi, biberi taneyle, karpuzu dilimle almaya bütçeleri
yetmiyor. Meyve ülkesinde meyveye hasret, sebzeye hasret emekli topluluğu yarattılar. Etin
adını dahi ağzımıza alamıyoruz. Emekliler artık ekmek almaktan aciz duruma düşürüldü.
Emekliler geçinemiyor. Duyun bizi.
VUR VUR İNLESİN İKTİDAR DİNLESİN
İktidar etrafına bakmalıdır. 71 yaşında inşaatta çalışmak zorunda kalan ve aynı gün
6.kattan düşüp hayatını kaybeden Selami Şimşek’in faili, uygulanan sefalet politikaları değil
midir? Sadece Eylül 2024’de, çalışmak zorunda kalan 65 yaş üzeri 8 vatandaşımızın iş
cinayetlerine kurban gittiklerinden iktidar haberdar mıdır? Geçtiğimiz yıl 79 yaşında inşaatta
çalışırken kaybettiğimiz amcadan da haberleri yoktur. Daha niceleri var. Ancak bu durumlar;
konforları bozulmasın diye el kaldırıp indirmeyi temel görev bilen parlamenterlerin
ajandalarında, ülkenin kaynaklarına çökenlerin siyah ciplerinin renkli camlarından
görünmüyordur.
GÜN GELECEK DEVRAN DÖNECEK AKP HALKA HESAP VERECEK
Defalarca söyledik, bir kez daha yineliyoruz. Yüzdelik zam oyunlarıyla emeklilere çare
olunmaz.
ÖNERİMİZDİR: En düşük emekli aylığı, seyyanen artışlarla birlikte, en düşük memur
maaşına eşitlensin. Yoksulluk sınırı 90 binleri buldu. Yoksulluk sınırının yarısını talep etmenin
neresi çoktur. Bu ifadeyi kullanmak bile insana hicap veriyor.
Türkiye’de en yoksul yüzde 10’luk dilimin, yüzde 30’undan fazlası emeklidir. Yani
kağıt toplayan, sokakta yaşayan, işsiz, yardıma muhtaç kesimin içinde ki her 100 kişiden 17’si
emeklidir. Çok korkunç bir durumdur. GSMH’den emeklilere ayrılan pay çok sayıda
EYT’LİYE rağmen yıllar içinde yüzde 4’e kadar düşmüştür. Oysa İtalya’da bu oran yüzde 16,9,
Yunanistan’da 16,3, Fransa’da 14,7’dir. Avrupa ortalaması yüzde 11, Dünya ortalaması yüzde
8’dir. Yani durum ortada. Mesele tercih meselesidir.
SERMAYEYE DEĞİL EMEKLİYE BÜTÇE
SARAYA DEĞİL EMEKÇİYE BÜTÇE
Trump, NATO üyesi ülkelere emri verdi. Her ülke GSMH’nın yüzde 5’ni silahlanmaya
ayırsın diye. Bu oran Türkiye’de eğitime ayrılan bütçenin neredeyse iki katı. Sağlığa ayrılan
bütçeden fazla, emeklilere ayrılan bütçeden fazlası silah tüccarlarına ödensin isteniyor. Hali
hazırda itiraz eden olmadı. Emeklinin, gençlerimizin, yetimin, garip gurebanın kursağından
alınacak, silah tekellerine verilecek. Görünen köy kılavuz istemiyor. Ülkemizde silahlanmaya
2024 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 250 artış düşündürücüdür. Yeni artış çok daha fazla
olacaktır.
ÖLÜME DEĞİL YAŞATMAYA BÜTÇE
SAVAŞA DEĞİL EMEKLİYE BÜTÇE
Elbette savunma sanayiye pay ayrılır. Barışçı politikalar esas alınır, yeterince teknolojik
yatırım yapılırsa, kaynaklarımız, emperyalist silah tekellerine değil, vatandaşlarımızın ürettiği
değer, vatandaşlarımıza verilir. Bu ülkenin deneyimli vatandaşları olarak, gelecek kaygılarımızı
paylaşmayı görev sayıyoruz. Son olarak uyarımızı tekrarlıyoruz. Bize kulaklarınızı tıkamayın.
Bizi yine sefalete mahkum ederseniz, ilk seçimlerde bir daha iktidar yüzü göremeyeceksiniz.
Bir avuç yandaşa hizmet eden iktidar çare olamaz. Biz çaresiz değiliz. Çare biziz. Çare örgütlü
gücümüzdür. Eninde sonunda sendikal mücadelemiz kazanacaktır. Biz kazanacağız.
YAŞASIN SENDİKAL MÜCADELEMİZ
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ.
TÜM EMEKLİLERİN SENDİKASI
GENEL MERKEZİ “

