KESK İzmir Şubeler Platformu; tek adam rejimini, 14 Mayıs da tarihin karanlık sayfalarına gönderme gibi bir görevimiz var.

Karşıyaka ilçesinde Çarşı girişinde, KHK’li eğitim emekçileri 253. hafta basın açıklaması ve oturma eylemini gerçekleştirdi. İzmir Emek ve Demokrasi güçleri ve Yeşil Sol Parti 1. ve 2. bölge adayları da eyleme katıldı ve katılımcıları selamladı. KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi Adına BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol açıklamayı yaptı.

Açıklama şöyle,

“15 Temmuz darbe girişimi sonrası siyasi iktidar hukuku lağvederek OHAL ve KHK ile yönetilen bir rejime geçiş yaptı. OHAL döneminde gece yarısı çıkarılan KHK’ler ile yüzbinleri aşan insan savunma hakkı bile tanınmadan ihraç edildi.

Kendi sesinden başka sese tahammülü olmayan bu iktidarın yarattığı sistemin sonucunu emekçiler canlarıyla ödedi. Dört bir yandan kuşatmaya dönüştürülen bu cezalandırma politikası nedeniyle insanlar yaşamlarını yitirmiş, ağır hastalıklara yakalanmış, tedavi olanağı dahi bulamamışlardır. Aileleriyle birlikte yüzbinlerce insanın anayasal haklarının ellerinden alınarak açlık ve sefalete mahkûm ettirilerek biat ettirilmeye çalışılması insan hakkı ihlalidir ve insanlık suçudur.

KHK lı kesklilere aclıgı sefaleti ağaç kabuğunu reva görenler öte taraftan fetöcülere milyarlık ihaleleri vermeye devam ediyorlar. 17-25 Aralık operasyonlarında bizzat ortagı tarafından suç duyurusunda bulunularak gözlatına alınan Taş Yapı İnşaat Şirketi Baskanı Emrullah Turanlı daha dün Konya Rayın altyapı ihalesi her zaman ki gibi pazarlık usulü ile adrese teslim olarak 1.8 Milyarlık TL ye verilmiştir. Turanlının şirketi 2011-2023 arasında 27 ayrı ihale ile 16.6 milyarlık iş almıstır.

Seçimlere kısa bir süre kala TÜİK Gelir Dağılımı İstatistikleri 2022 Araştırma sonuçları 4 Mayıs 2023 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından yayımlanan gelir dağılımı istatistiklerinde bile son yıllarda gelir dağılımı bozulmasının önemli oranda arttığını ortaya koyuyor. Üzerinde kıyamet kopması gereken bir gelir adaletsizliği var ama hamasi konularla seçimin gerçek gündemi örtülmeye çalışılıyor.

Ama hiçbir örtü gerçek gündemi örtmeye yetmiyor. Seçim yaklaştıkça meydanlar, çanların tek adam rejimi için daha bir yüksek sesle çaldığını gösteriyor. Bunun içindir ki seçimi ikinci tura bırakmak için çabalayan iktidar, toplumda korku iklimi yaymaya çalışıyor. Muhalefetin seçim ofisleri, parti binalarına yönelik saldırılar, mitiglerdeki provokasyonlar, muhalefeti terörle eş tutan pankartlarla kitlesini konsolide etmenin arayışında. İktidarın saldırılarına tepki gösteren geniş halk kesimleri ise “Size verecek daha fazla zamanımız yok, ilk turda bitirelim” mesajı veriyor.

Saray ise kaybettiğini görüyor. Saray rejimi zorda. Yolsuzluk düzeni bir foseptik gibi patladı. Onun için de çok tehlikeli bir oyun sahnede. Paramiliter saldırılar hem seçimi etkilemek hem de gündemi değiştirmek için devreye sokulmuş görünüyor.

Çünkü Seçimi savaş alanı olarak görüyorlar. Çünkü iktidarı yüzde 99 büyük olasılıkla kaybettiklerini görüyorlar. İktidarda kalmaları gerekir. Hem talanın sürmesi hem örtbasların sürmesi için orada kalmaları gerekir. Onun içinde ne kadar yalan dolan varsa sahaya sürülüyor. Ama 21 yıllık AKP iktidarı artık yolsuzluk ve rant düzenini saklayamıyor.

Bu ranttan bu yolsuzluk düzeninden nemalananlar, memleketi soymak üzere milletvekili, bakan, bürokrat olanlar, sabah akşam soygun yapacak proje peşinde koşanlar halka hesap verecek. Çünkü artık toplum, hırsızlıkları deşifre olanların “Vatan elden gidiyor”, “Dış güçler bizi istemiyor”, “Yabancılar darbe yapacak” masallarına inanmıyor. Cin şişeden çıktı. Meydanlar değişimin ve arınmanın habercisi.

Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet düzeni ortaya çıktıkça gündem değiştirme çabası da artıyor. Oysa Sarraf’ın kara para aklama operasyonları, Sezgin Baran Korkmaz’ın en tepe isimlere uzanan rüşvet ve ilişki ağı, Sedat Peker’in gündem yaratan ama üzerine iktidar ve yandaşlarınca toprak dökülen skandallar zinciri, Ali Yeşildağ’ın şu anki cumhurbaşkanı, eski başbakan ve bakanlar ile ilgili itiraf ve iddiaları. Hukuk devletleri iddia nereden gelirse gelsin araştırmak, sorgulamak gerekirse yargı kararı ile toplumu saran şüpheyi aydınlatmak zorundadır.

Türkiye, yürekli savcıların “Ne oluyor?” demesini bekliyor. İçeriden konuşan bu isimlerin işaret ettikleri irin yuvasına neşter atmak savcıların görevi.

Değerli Dostlar; Seçimi kazanmak uğruna neler yapıldığını görüyoruz, yapılan açıklamaları ibretle izliyoruz.
“Vur de vuralım, öl de ölelim” diyen bir avuç zavallıya bir bakan “Onun da sırası gelecek” diyebiliyor. Bir diğeri ‘Kılıçdaroğlu ve ortaklarına ya müebbet ya da bedenlerine birer kurşun’. diyebiliyor. Dün Milli iradeyi ağzından düşürmeyenler bugün milli iradeyi ağzına alamıyor, iktiar değişirse milli iradeye darbe diyebiliyor.

Bu tür faşizan açıklamaları şiddetle kınıyoruz.Bu açıklamalarda, bu açıklamaların peşinden gelen saldırılarda demokrasiye vurulan darbelerdir. Bu talihsiz açıklamaların arkasından Erzurum’da Ekrem İmamoğlu’na taşlı saldırı gerçekleşti. Yeşil Sol Parti’nin Tarsus’ta aracı taşlandı. Trabzon’da CHP milletvekillerine saldırı gerçekleştirildi. İşte bütün bu ırkçı söylemlerin arkasında gerçekleşen saldırıların bunları söyleyenlere ait olduğunu belirtmek isteriz. Bunun sorumlusu sizlersiniz. Bu saatten sonra insanlarımızın ayağına taş değse kılına zarar gelse bütün bunların sorumlusu bu söylemlerdir bunu söyleyenlerdir, söyletenlerdir.

Kaybedeceklerini anladıkça saldırıyorlar ve saldırdıkça kaybedeceklerini ne yazık ki bilmiyorlar. Artık Kürde, alevilere karşı düşmanlıklarını, demokrasiye karşı düşmanlıklarını, emekçiye, kadınlara ve muhalefete karşı düşmanlıklarını hiç gizlemiyorlar. Açık açık söylüyorlar. Televizyon programlarında mitinglerde, meydanlarda söylüyorlar. Onları kendi içlerinde düşmanlıkları ile baş başa bırakıyoruz. Biz Türkiye halklarıyla kendi içimizde Türküyle Kürdüyle, alevisi sünnisi ile tüm halklar ile barış içinde, refah ve huzur içinde yaşamak istiyoruz.

Tarihi seçime sadece 4 gün kaldı. Ve şimdi bizler için KHK lar ile işsizliği, açlığı, ağaç kabuklarını reva görenleri, KHK lı arkadaşlarımıza ölümü reva gören bu tek adam rejimini, 14 Mayıs da tarihin karanlık sayfalarına gönderme gibi bir görevimiz var.

İhraç edilen arkadaşlarımızı yalnız bırakmadık, alanlarda sesimizi çoğaltmaya devam ettik. Kral çıplak dedik ve demeye devam edeceğiz. Şimdi artık değiştirmek için alanlardayız ve değiştireceğiz.

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi A.
BTS İzmir Şube Başkanı Erdal AKYOL”

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.