İzmir Kadın Platformu, ” Çocukları karanlığa teslim etmeyeceğiz. istismarı aklatmayacağız” pankartı açarak, Konak Vapur iskelesi önünde 6 yaşındaki bir çocuğun sistematik istismarından hareketle çocuklara yönelik tecavüz ve cinsel istismarı protesto için basın açıklaması yaptı.
Açıklama sırasında “çocuk istismarları politiktir”, “çocuk çocuktur, istismar suçtur”, “sözleşmeler bizimdir, vazgeçmiyoruz”, “karanlığa teslim olmayacağız”, “susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı.
Yapılan Açıklama şöyle:
“Bugün burada ismini dahi bilmediğimiz ama hikayesini yakın süreçte öğrendiğimiz, 6 yaşından beri sistematik istismara maruz kalan kız kardeşimiz için toplandık.
Göğsümüzde koca bir öfke ile buradayız, bize öfkeden başka bir şey bırakmayanlara karşı bir aradayız. Tüm öfkemizle çoçuklara yapılan her türlü kötülüğün hesabını sorma inancıyla buradayız.
Öfkeliyiz, çünkü biliyoruz bu ilk çocuk istismarı değil ve bugün güçlü bir ses çıkaramazsak sonda olmayacak. Biz kadınlar, “çocukları mahkum ettikleri bu istismar düzenini aklatmayacağız diyerek yaptık bu çağrıyı.
Buradan “Çocuk istismarı siyasetin konusu değildir” diyen atanmış bakan Derya Yanık’ a bir kere daha sesleniyoruz: İstismarı önleyen hiçbir adım atmamak siyasi değil midir?
Mevcut noksan yasaların bile uygulanmıyor olması siyasi değil midir?
Lanzarote sözleşmesi yani çocukların cinsel suistimal ve cinsel istismara karşı korunmasına ilişkin Avrupa konseyi sözleşmesinin uygulanmıyor olması siyasi değil midir?
Devletin açması gereken yurtları açmayıp, Eğitim Bakanlığının cemaatler ve tarikatlara yaptığı anlaşmalar sonucu çocukların, gençlerin buralara mahkum edilmesi siyasi değil midir? Sizin atandığınız bakanlığın adı dahi siyasi değil midir?
Madem siyasi değil, o zaman siyasilerin cemaat ve tarikat liderleri ile boy boy neden fotoğrafı var? Madem siyasi değil bir çocuğun istismarı meşrulaştılırken neden hiçbir şey yapılmıyor?
Elbette atanmış bakanda gayet iyi biliyor ki çocuk istismarı politiktir.
“Siyasi” bir mekanizma olan devlet yasalarıyla, kurumlarıyla çocukları korumadığı için, suç işlendikten sonra yaptırımda yetersiz olduğu için siyasidir.
Ve hep birlikte soruyoruz; siyasiler tüm mekanizmalar ile bu sistematik kötülüğe dur diyemeyicekse neden var?
İktidarın kadına, çocuğa, gence, işçiye, ağaca, toprağa yaklaşımından biliyoruz ne kadar kötü olduğunu. İktidar mekanizmalarının ve ortağı MHP’ nin baronlarla, tacizcilerle, istismarcılarla, katillerle boy boy fotoğrafları olmasının da tesadüf olmadığını biliyoruz.
Çünkü mevcut iktidarın siyasi çizgisi tam da budur! Bu sistematik kötülükten adalet, iyilik veya hukuk beklentimiz yok. Çocukları, kadınları, LGBTİ+’ları korumak için değilde suç işlemek için kullandıkları yetkileri bir bir ellerinden alacağız.
İstismarı yapandan, istismarı önlemeyenden, istismara yasal yaptırım uygulamayandan da hesap soracağız!
Bugün çok güçlü bir ses çıkarmak bir yana sözde muhalif kesimin bileşeni olan Saadet Partisinin yöneticisi yaşlı muhafazakar bey diyor ki; “Önyargılı olmamalıyız!”
Tacize, tecavüze, istismara karşı önyargılı olmamamızı bekliyorsanız, yanılıyorsunuz!
Kadınlar bugün yetkilerini çocuk istismarını, tecavüzü, tacizi ve şiddeti önlemek için kullanmayan hiç bir siyasiyi unutmayacak, bilesiniz!
Suçludan da suçluyu aklayandan da, suçu cezalandırmayandan hesabını soracağız.
Sizin yarattığınız dine ve sizin karanlığınıza kurban edecek bir tane bile çocuk yok.
Çocukların tüm haklarıyla insan onuruna yaraşır bir ortamda büyüyene dek oluşturacağımız bir ülke için sürecek mücadelemiz. İstismarı aklamanıza izin vermeyeceğiz!”

