Nurhak ölümsüzleri 51. yılında anıldı..

Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan, Kadir Manga  direnişlerinin 51. yılında İzmir Buca’da Alpaslan Özdoğan’ın mezarı başında anıldı. Buca Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen anmaya  muhalif siyasi partiler ve kitle örgütleri  başkanları ve üyeleri,  Denizlerin yoldaşı dava arkadaşı Cengiz Baltacı,İzmir’de yaşayan 68 liler ve HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de katıldı. Katılımcılar  mezarlık kapısından Alpaslan Özdoğan’ın mezarına kadar sloganlarla yürüdü.

Anmada ilk söz THKO Davasından Cengiz Baltacı’ya verildi. Cengiz Baltacı, kuşak olarak çözüm odaklı çalışmalar yaptıklarını, konuşmaktan çok işçilerle, köylülerle ve onların ihtiyaçlarının çözümü üzerinden çalıştıklarını, halkla birlikte çözüm üretmenin önemli olduğunu söyledi.

Ardından Alparslan Özdoğan’ın  ailesi  adına Caner Canlı  konuştu. Konuşması şöyle;

“3 Mart 1946  Buca doğumlu. 7 kardeşin en küçüğüydü. Babası Halil Özdoğan Yanıkkahveler’de bakkaldı.

Çakabey İlkokulu , Buca Ortaokulu ve Atatürk Lisesi  Mezunu. Sonrasında ODTÜ’yü kazandı.

3 Kasım 1970′ de babasını kaybetti ve o günlerde hakkında arama kararı olduğu halde  babasının  cenazesine geldi.   Taylan Özgür’ü çok severdi. Onun ölümü üzerine  korkunç bir üzüntü yaşadığını  arkadaşlarından öğrenmiştik. Hatta kendini yerden yere atmış. Sonrasında bir grup arkadaşıyla  beraber Filistin’de El fetih örgütüne katılmış amaç emperyalizme ve siyonizme karşı mücadele hem de örgütlü mücadele.. Dönüşte yakalanmışlar Diyarbakır Hapishanesi’nde 11 ay kadar yattı. Ablası ve abisi ziyaretine gitti. Sonrasında  yine Ankara yine ODTÜ yine mücadele.

Denizlerin idamına engel olmak için  Amerikan Üssünü ele geçirmeye giderken Nurhak Dağları’nda vuruldu. Akdoğan Abi ve aileden 2 kişi Nurhak’a gidip Alpaslan’ getirdiler. 2 Haziran 1971’de Buca’ya geldi. O gün korkunç bir yağmur vardı. Muradiye Camisinde selası verilmek istendi ama hoca ”Anarşistin selası okunmaz deyince  müftülükten başka bir hoca geldi. Cenazesi yağmur!a rağmen çok kalabalıktı. Ege Üniversite’sinden  öğrenciler de katıldılar . Sonrasında sürekli izlendik, takip edildik, rahatsız edildik ve Buca’dan ayrıldık. Sonrasında takipler hep devam etti.

Buradan bir kere daha sesleniyoruz. Alpaslan Özdoğan adı bir salona, parka ya da sokağa mutlaka verilsin.

“Devrimciler, işçiler, köylüler, öğretmen ve küçük memurlar, subay, öğrenci ve teknik elemanlar, esnaflar, yetimler, dullar, emekliler, kısacası ezilen ve sömürülen yoksul halkımız, sizlere sesleniyoruz.

Amerika ve onun emrindeki hainler yüzünden öz vatanımızda üvey evlat durumuna düştük, hiçbirimiz yarınımızdan umutlu değiliz. Kanımızı emen bir avuç hain ve onların arkasındaki Amerika’ya isyan etmek en kutsal görevimizdir.

Amacımız Amerika’yı ve bütün yabancı düşmanları temizlemek, hainleri yok etmek ve düşmandan temizlenmiş Tam Bağımsız Türkiye’yi kurmaktır.”

5 Mart 1971’de THKO tarafından yayınlanan bu bildiriyi hazırlayanlar arasında Alpaslan Özdoğan da vardı.

Alpaslan Özdoğan devrimci dayanışma ve yoldaşlığın simge isimlerinden biriydi.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde görkemli DEVRİM yazısı onun da içinde bulunduğu bir grup öğrenci tarafından yazılmıştı.

Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir İstanbul Maltepe’de çevrildikleri evde en çok onların ölüm haberini duyunca öfkelenmişlerdi.

Mahir Çayan, Alpaslan, Sinan ve Kadir’in öldüğünü duyunca balkona fırlamış ve “Yoksul Halkımız için dövüşüyoruz, sizin için sizler ve çocuklarınız için, Bağımsız Türkiye için,” diye haykırmıştı.

31 Mayıs 1971 gecesi Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir bağımsızlık türküleri söylediler.

1 Haziran’da ise Mahir Çayan ağır yaralandı ve Hüseyin Cevahir katledildi.

Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in en büyük acılarından birini 31 Mayıs 1971’de hissetmişlerdi.

Sinan Cemgil, Nurhak Dağlarında, kendilerini çeviren askerlere, ” Biz sizlerin, halkımızın, bağımsız onurlu ve bolluk içinde yaşayabilmesi için halk düşmanlarıyla, sizi sömüren ve asırlardan beri zulüm altında ezenlerle kavgaya tutuşmuş Halk Kurtuluş Ordusu’nun neferleriyiz” diye seslenmişti.

Çatışma sırasında önce Alpaslan sonra da Kadir ve Sinan Nurhak Dağlarında sonsuzluğa uğurlandılar.

Alpaslan Özdoğan 2 Haziran 1971’de Buca’da toprağa verildi.

Ne yazık ki 68 hareketinin devrimci yiğitleri birer birer yitirildi.

Hüseyin Cevahir, Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, İbrahim Kaypakkaya ve diğerleri, ölüme gülümseyerek gittiler.

Tarih onları hep haklı çıkarttı.

Bu yıl d aAlpaslan Özdoğan’ı ,devrim şehitlerini ve yitirdiğimiz tüm güzel insanlarımızı sevgi ile anıyoruz.

Anma töreninde bir araya gelen parti, örgüt ve kişiler olarak mücadelenin her aşamasında devrimci dayanışmayı arttırmak zorundayız.

Yürüdüğümüz yollar farklı olabilir ama hedefimiz aynıdır.

Eşitlik, Özgürlük, Devrim ve Sosyalizm..”

Emek Gençliği MYK üyesi Emre Gökmen yaptığı açıklamada  ise, “Kapitalist emperyalist politikaların baskı ve saldırı politikaları gittikçe artıyor. Yanı başımızda Ukrayna’da savaş sürüyor. Burada savaşa taraf olanlar 6. filoya secde duranlardır. Ama bizler Alpaslanların arkadaşları mücadele yoldaşları hala anti-emperyalist mücadeleyi sürdürerek savaşa ve emperyalizme karşı barışı savunuyor bu mücadeleye sahip çıkıyoruz. Alpaslanların devrettiği mücadele bayrağı bugün Gezi direnişinde de devam etti. Onların bayrakları bugün bizim ellerimizde mücadelenin içinde yer alıyor. Elli yıldır süren bitmeyen bu yürüyüşü nihai zafere ulaştırmak için mücadelemizi sürdüreceğimize, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için onların militanlığıyla sürdüreceğimize sözümüzü bir kez daha yineliyoruz” dedi.

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de kısa bir konuşma yaparak, “Onları anmak devrim ve sosyalizm mücadelesini bugün ve yarın zafere ulaştırma kararlılığıdır. Bugün yoldaşlarımızı andığımız gibi Gezi ayaklanmasının da yıldönümündeyiz. Gezi’den aldığımız sonuçta yine Alpaslanlardan aldığımız güç ve mirasın sonucudur. Bütün bunları birleştirerek bu coğrafya da mutlaka devrim ve sosyalizmi kazanacağımıza olan inancımızı, kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.

68 Liler adına konuşan Hakkı Karadeniz, mücadelenin bağımsız Türkiye, devrim ve sosyalizm mücadelesi olduğunu, silahlı eylem yapmak için değil ABD nin Kürecik üssünü millileştirmek için yola çıkıldığını söyledi, devrim ve sosyalizm mücadelesinde tüm güçlerin ortak davranmasının önemine dikkat çekti.

SYKP Genel Başkanı Cavit Uğur da söz alarak devrim ve sosyalizm mücadelesinin yolunu açan, bu yola ışık  tutanların, hiçbir kişisel hesap gütmeden gösterdikleri özveriyi, cesaretlerinin unutulmadığını, unutulmayacağını söyledi, bu mücadelenin devam edeceğini söyledi.

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.