Foça Ilıpınar Gölyüzü mevkiindeki, pasa tepeleri havayı, toprağımızı, yeraltı sularımızı, kirleterek, zeytinlikleri ve makilik alanları yakıp yok ediyor..Derhal kapatın..yeter artık!

 

Foça Ilıpınar Gölyüzü mevkiinde  Ağustos ayı içerisinde  3. kez yangın çıkması yöre halkını ve yaşam savunucularını kaygılandırdı. Aliağa demir-çelik havzasının atıklarıyla oluşan pasa tepeleri çevrede havayı solunamaz, yer altı sularını kullanılamaz, toprağı kirleterek verimsiz hale getirmeye devam ediyor. Toprağı, suyu ticarileştirerek yaşanabilir olmaktan çıkaran, sadece kar amaçlı özel kullanım kaynağı haline getiren kapitalist mantık ve uygulama;  yaşamı, çevre köyleri, doğayı tehdit etmeye devam ediyor. Denetlenmeyen, hiçbir biçimde önlem alınmayan, plansız olarak genişleyen atık alanı-pasa tepeleri  yemyeşil doğayı çöplük haline getiriyor yangın çıkma olasılığını ve potansiyeli arttırmaya devam ediyor.

Ekolojik dengenin bozulmasının yaşanabilir ve geleceğe devredilebilir yaşam alanlarını yok ettiğini,  savunan yöre yaşayanları, köylüler, muhtarlar, çevre ve yerel platformlar;  Foça Çevre ve Kültür Platformu (Foçep), Foça Forum, Yeni Foça Forum, Foça Barış kadınları, Foça Kent Konseyi Çevre Meclisi, Foça Kent konseyi, İzmir Çevre Gönüllüleri Platformu,  Foça CHP kadın Kolları, sorunla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamaya Foça Belediye Başkanı  Fatih Gürbüz  de katıldı. Basın Açıklaması metnini Yeniköy muhtarı Hasan Ercan okudu.  Açıklama şöyle:

“Sevgili dostlar.

Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyoruz.

İyi ki varsınız. Hoş gelmedik biliyorum. Umarım bu gelişimiz de boş olmaz!!!

Sizlere bir metin okuyacağım.

“Bizler Foça’nın havasından suyundan ekmeğinden vücut bulmuş insanları olarak, havamıza suyumuza ekmeğimize karşı yapılan bu saldırıyı, bu insanlık suçunu duyurmak için toplandık,

Bunun için bir olduk ve bu saldırı devam ederse binler, on binler olacağımızı da herkesin bilmesini istiyoruz.

Ilıpınar Gölyüzü mevkiinde 6 Nisan Cumartesi günü ikinci kez çıkan yangının ardından dün de daha henüz bir ay geçmeden 3. Kez aynı alanda yangın çıktı. 6 nisandaki yangın 48 saat sürmüştü. Bu bakalım ne zaman sönecek? Bu nasıl bir iştir. Bu nasıl bir aymazlıktır. Gencelli,  Ilıpınar,  Yenifoça,   Kozbey’li dumanlar altındadır.

Bu bölgede yıllardır açtığımız davalara, çığlıklarımıza, ne zaman kulak verilecek.

İlla birileri kameralar önünde canlı yayın ölene kadar mı?  Ancak bu lanet maalesef birden bire öldürmüyor. Sinsice, yavaş yavaş öldürüyor. Önce yer altı yerüstü sularımızı kirletmeyle başladılar, sonra toprağımızı şimdi sıra havamıza geldi, yavaş yavaş ölüyoruz.

Bu daha ne kadar sürecek bizleri buralardan gönderilene kadar mi? yoksa öldürene kadar mı?  Söyleyin de bilelim.

Cüruf depolama tesisindeki ilk yangın hakkında bilirkişi raporuna göre; depolanan malzemelerden açığa çıkan yanıcı gazların, sıcaklığın ve nemin etkisi ile kızışarak reaksiyon oluşturduğu, kolay yanıcı maddelerin tutuştuğu sonucuna varılmıştı. Bu kolay yanıcı maddeler nedir Cüruf zaten yanmış bir maddedir. Nasıl bir daha kolay yanar. Başka bir plastik, ambalaj, kagıt atıklar çöpler olmasın bunlar…

Her şeyin bir sınırı olduğuna göre Para kazanmanın bir sınırı olmalı. Daha dumanı üstünde tüten cürufu, başka atıklarla beraber vahşice depolayacaksın,  sonra da diyeceksin açığa çıkan gazlar, nem sıcağın etkisiyle.

Bölgedeki kirleticilerin denetlenmesini ve yeni işletmelere faaliyet izni verilmemesini talep ediyoruz. Derhal bu tesis kapatılmalı Gölyüzü mevkii kurtarılmalıdır. Yer altı sularımızın en önemli su havzasına ait bu vadi derhal boşaltılmalıdır.”

Sevgili dostlar bu metin 6 Mayıs 2019 da kaleme aldığımız bir basın duyurusu.

Ne kadar zaman geçmiş?   2 yıl 3 ay.

Peki bu süre içinde ne oldu?

Sayısız yangınlar çıktı.

En son 12 Ağustosta.

Hem de bu sefer ağaçlarımız, zeytinlerimiz, canlarımız yandı.

İşte hala kokusunu duyuyoruz.

Yetti mi? Yetmedi !!!

Daha 3 gün önce

İzmir Demir Çelik tesisinin atık depolama alanında yangın çıktı.

Nefes alamadık.

Boğulduk.

Peki başka neler oldu?

Bu tepeler dağ oldu.

Ağaçlarımız daha da karardı.

Sularımız daha da kirlendi.

Topraklarımız daha da zehirlendi.

Bitiyoruz.

Ölüyoruz.

Yeter artık.

Buna bir son verelim.

Sel, deprem, yangın, kuraklık …..

Her gün başka bir felaket.

Derelerimiz, denizlerimiz bir bir tükeniyor.

Tabiat Ana isyan ediyor

Daha ne bekliyoruz, haydi!

Ağacı ile,

Suyu ile,

canlısı ile

Yaşam kutsaldır!!!

Gelin hep birlikte buna bir son verelim.

İş işten geçmeden!!

Tekrar ediyoruz:

GÖLYÜZÜ KURTARILMALIDIR!

KURTAR! KURTAR! KURTAR!

Tehlike saçmaya devam eden bu tesisi derhal kapatın!

KAPATIN!

Yer altı sularımızın en önemli su havzasına ait bu vadiyi derhal boşaltın!

BOŞALTIN!

Bölgede hukuksuz olarak çalışan işletmeleri durdurun!

DURDURUN!

YETER ARTIK”

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.