İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri HDP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve HDP’nin kapatılmasına yönelik saldırılar karşısında sokağa çıktı ve Türkan Saylan Kültür merkezi önünde açıklama yaptı.
Açıklamayı Disk Ege Bölge temsilcisi Memiş Sarı okudu. Açıklama şöyle;
“Dün Türkiye’de demokrasi adına kırıntı olarak kalan ne varsa büyük bir darbe daha aldı.
İyi hekimliğin örneklerinden, kararlı ve özverili bir insan hakları savunucusu olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği, 2016 yılında sosyal medyada paylaştığı bir haber nedeniyle verilen hapis cezası gerekçe gösterilerek düşürüldü. Bu süreçte tam bir hukuk katliamı yaşanmış, Gergerlioğlu hakkındaki yargılama, milletvekili olmasına rağmen durdurulmamış, daha sonra emsal kararlar bulunmasına karşın Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun sonucu dahi beklenmemiştir.
Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de görev yaptığı süre boyunca KHK’lı binlerce mağdurun; cezaevinde ve gözaltı merkezlerinde işkence ve kötü muameleye maruz kalanların; gözaltında zorla kaybedilmek istenenlerin; ötekileştirilenlerin; ekonomik, sosyal ve kültürel hakları yok sayılanların hep sesi oldu. Siyasal iktidarın söylediği yalanlara, işlediği suçlara sessiz kalmadı. Lime lime dökülen bu zorba düzenin ipliğini pazara çıkardı. Hakikati, hukuku ve adaleti savundu. O nedenle büyük bir tahammülsüzlüğün sonucunda hukuk garabeti bir kararla cezalandırıldı, halkın oyları ile seçildiği milletvekilliğinden üstelik halkın iradesine rağmen koparıldı.
Aslında bu tahammülsüzlüğün ve hukuksuzluğun gerekçelerini Ömer Faruk Gergerlioğlu dün kendi diliyle çok yalın biçimde anlatmıştır:
“ Biz milletvekili olsak da olmasak da bu topraklarda kardeşliğin, barışın, adaletin tesis edilmesi için uğraş vereceğiz. Ben şahsen milletvekili olmadan önce de bu milletin sorunları ile yoğun bir şekilde uğraşan bir insan hakları savunucusuydum. Milletvekili olunca da aynı şeyi yaptım. Tüm insan hakları ihlallerinde elimden gelen tüm gücümle mücadele ettim. Şu anda milletvekilliği benden alınmış olsa da aynı şeyleri söylemeye devam edeceğim.
27 yıllık uzman doktor hayatımda sırf Kürt meselesinde barışı önerdiğim, çatışma dışında barış çözümünün olması gerektiğini söylediğim için ihraç edildim ve her türlü haksız muameleye uğradım. Sivil ölümü, soykırım muamelelerine uğradım, üyesi olduğum dernekler kapatıldı. İş bulamadım çünkü kimse iş vermedi. Kocaeli’den Batman’a giderek çalışmak zorunda kaldım. Ne insan hakları konusunda ne Kürt meselesine dair görüşlerimden bir milim geri adım atmadım.” Evet hakikat bu kadar açık ve yalındır…
Sonuç olarak dün TBMM’de alınan karar ile Anayasa ve Türkiye’nin altına imza attığı sözleşmeler ile güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü ihlal edilmiştir. Barış hakkı, adil yargılanma hakkı ihlal edilmiştir. Seçme ve seçilme hakkı ihlal edilmiştir. Dolayısıyla büyük bir suç işlenerek Anayasa bir kez daha ihlal hatta ilga edilmiştir. Anayasa, hukuk ve tüm demokratik değerler bir kez daha ayaklar altına alınmıştır.
Ancak tüm meşruiyetini yitirmiş, zor ve baskı araçları ile ayakta durmaya çalışan AKP-MHP iktidar bloku dün hızını alamayarak saldırılarına bir yenisini daha eklemiştir. Dr. Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından iktidarın sopası haline gelmiş olan yargı tarafından HDP hakkında kapatma davası açılmıştır.
Evet, sözün tıkandığı yerdeyiz. Hukuk yok… Anayasa yok… Ülkenin tüm demokratik değerlerine, tüm hak ve özgürlüklere büyük bir saldırı var…
Ancak şu iyi bilinmeli ki, barış, adalet, eşitlik ve demokrasiden yana güçler olarak bu faşist saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Üzerimize örtülmeye çalışılan bu karanlığa asla teslim olmayacağız.
Haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayan, baskı gören herkesle sahip olduğumuz ahlaki ve vicdani sorumluğumuz gereği, devrimci ve demokrat olmanın gereği dayanışma içinde olacağız.
O nedenle buradan bir kez daha güçlü bir şekilde haykırıyoruz: Ömer Faruk Gergerlioğlu yalnız değildir… HDP yalnız değildir…
Yaşasın devrimci dayanışma…
Haklıyız, direniyoruz ve mutlaka biz kazanacağız…
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri”

