4 Aralık Dünya Madenciler Günü:Madenciler için iş güvenliği, insanca yaşanabilir ücret, aileleri için adalet, avukatları için özgürlük..

Dayanışma Yaşatır!
Yeraltında Emek, Yeryüzünde Adalet İçin!
Bu topraklarda maden ocakları yalnızca kömür, altın, bakır çıkmadı; yüzyıllardır emekçinin kanını, terini ve hayatını çekip aldı.
Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü, isimlendirilmiş bir “kutlama” günü değil; ölümleri durdurmak, adaletsizliği yarmak ve sermaye düzenini değiştirmek için bir haykırıştır.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin verileri ortadadır:
Bu yılın ilk 11 ayında ölen 1.956 işçiden en az 43’ü madencidir.
Son beş yılda 400’den fazla madenci, iş cinayetlerinde toprağa verilmiştir.
Her ölüm “kaza” değil, politikanın, ihmalin, denetimsizliğin ve kâr hırsının imzasıdır.
2020’de 61, 2021’de 70, 2022’de 105, 2023’te 51, 2024’te 75 madenci…
Rakamlar artıyor, sorumlular aklanıyor, ocaklar göçüyor.
Amasra’da grizu patladı, 42 işçi öldü.
İliç’te siyanürlü atık dağı çöktü, 9 işçi yaşamdan koptu.
ÇED’i onaylayanlara “kovuşturmaya yer yok” dendi.
Bu düzen, maden değil ölüm üretiyor.
Bu ülkenin hafızası katliamlarla doludur:
Kozlu, Karadon, Elbistan, Soma, Ermenek, Şırnak…
Her biri aynı gerçeği haykırıyor:
Cezasızlık sürdükçe ölüm sürer. Taşeron düzeni sürdükçe mezar büyür.
Ve en büyük yara:
Soma’da 301 işçinin canını alan katliamın sorumluları bugün özgür;
o işçilerin avukatları ise cezaevinde.
Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı, taşeronlaşmaya, güvencesizliğe, ölüm siyasetinin kurumsallaşmasına karşı işçilerle omuz omuza durdukları için Silivri’dedir.
Bu, adaletin değil düzenin hükmüdür.
Bu, politikanın değil sermayenin yasasıdır.
4 Aralık, yalnızca bir anma günü değildir; hesap sorma, yüzleşme ve mücadele günüdür. Madenciler hâlâ yaşamları pahasına üretirken, sektör hâlâ özelleştirmelerin, taşeronlaşmanın, güvencesizliğin ve denetimsizliğin elinde. Her yıl yüzlerce madenci ölürken “fıtrat” söylemi tekrarlanıyor; ama adaletsizlik hiç değişmiyor.
Bugün madencinin tek talebi daha fazla ücret değil; sağ salim evine dönebilmek.
Toplumun talebi ise açık: Ne yeraltı karanlığında ölüm ve cezasızlık kader değildir.
4 Aralık Dünya Madenciler Günü, bu ülkede yeraltından yükselen adalet çağrısını bir kez daha duyuruyor:
Madenciler için iş güvenliği, insanca yaşanabilir ücret, aileleri için adalet, avukatları için özgürlük istiyoruz.

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.