Tazminatını istediği için Çalık Holding güvenliği tarafından ağır şekilde dövülerek öldürülen işçi Erol Eğrek’in katillerinden hesap sorulması için İzmir’de siyasi partiler, dergi çevreleri, kitle örgütleri ve KESK ÖSYM binası önünde “İşçi katili Çalık Holding hesap verecek” pankartı arkasında toplanarak Türkan Saylan Kültür merkezi önüne yürüdü. Katılımcılar “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “AKP’den hesabı emekçiler soracak”, “Katil Çalık hesap verecek” sloganlarını attı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı katılımcı kurumlar adına Emek Partisi İzmir il Başkanı Elif Çuhadar okudu.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“BASINA VE KAMUOYUNA
Değerli halkımız
Yaklaşık 10 yıldır tazminatını alamadığı için İstanbul’da Çalık Holding binası önünde defalarca eylem yapan işçi Erol Eğrek; koruma dedikleri çetelerce holding kapısında saldırıya uğrayıp, ağır şekilde dövülerek kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Çalık Holding enerjiden madene, finanstan medyaya birçok alanda AKP döneminde Türkiye’nin en zengin gruplarından biri haline geldi. Kendi finansal ve faaliyet raporlarına göre kamu kaynaklarından yapılan yatırım teşvikleriyle, 2015 yılından beri aktarılan kaynağın dolar cinsinden büyüklüğü 95.68 milyon doları bulurken bugünkü parasal değeri ise yaklaşık 3.78 milyar TL. Yani Eğrek’in “hakkım” diyerek talep ettiği ödenmeyen tazminatın tam 540 katı, Çalık Holdinge kamu kaynaklarından aktarıldı. Holdingin şirketleri ise son üç yılda verilen bu teşvikler nedeniyle kurumlar vergisinden de kurtuldu. Erol Eğrek, hakkını aradığı Çalık Holding kapısı önünde öldürüldü. Holding, Erol Eğrek’in ölümünün ardından yaptığı açıklamada işçiye borcu olmadığını savundu. Eğrek’in “tüm haklarını alarak ayrıldığını” öne sürdü. Ancak Eğrek’in 10 yıl boyunca yaptığı başvurular, eylemler ve yargı süreçleri bu iddiayı yalanlamaktadır.
AKP ve MHP iktidarının emeği yok sayan, her fırsatta sermayenin yanında saf tutan ve tüm gücüyle sermayeden yana patronları koruyan işçinin emeğini ve canını hiçe sayan AKP iktidarıyla yakın ilişkiler içinde olan ve bunun nimetlerinden yararlanan Çalık Holding gibi niceleri.
Yarın Soma katliamının 11. Yıl dönümü Soma maden faciası görünmez bir kaza değildi. Kamu madenciliğinin yok edilmesi, iş güvenliği anlayışının görmezden gelinmesinin bir sonucudur. Basit bir ihmal değil madencilik bilgi ve birikiminin yok sayılmasının, bilimin yerine keyfiliğin, emeğe ve emekçiye saygı yerine kar hırsının bedelidir.. Çünkü kapitalizm daha fazla kar dışında hiçbir zaman başka bir şeyi önemsemez, işçi sağlığı ve güvenliğini de. Soma’daki 301 işçinin katili de sermaye, iktidar ve sendikal bürokrasinin kendisidir.
Emeğinin hakkını almak için mücadele eden bir işçiydi Erol Eğrek’de. Alacakları için yasal yollarla mücadele etti, hizmet tespit ve alacak davalarını kazandı. Bu koca koca holdingin sahiplerine, yıllarca sömürdüğü işçilerin hakkını vermek zor geldi. Sermayenin çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmeyen Saray iktidarının yarattığı düzen, bu cinayetin baş sorumlusudur. Çünkü hep korundular pervasızlıkları da bu güvenden.
Siyanür sızıntılarına rağmen maden çalıştırdılar, Erzincan İliç’te 9 işçinin ölümüne yol açan iş cinayetinin ortağıydılar, Offshore şirketlerle yurt dışına bu ülkenin parasını kaçırma iddiaları da soruşturulmadı. Hatta 209 milyon vergi borcu silinirken. İşçi alacaklarını ödemediği için mahkemenin haciz kararını bir günde kaldırtma gücünü yoksa nereden bulacaktı. Bu ülkenin topraklarını, doğasını, işçisini sömüren ama doğru dürüst vergi bile vermeyen bu açgözlü şirketler, bu ülkeye karşı suç işlemektedir.
Çalık Holding’in zehirlediği, sömürdüğü, üzerine düşen vergisini ödemediği ve hatta canını bile aldığı Türkiye işçi sınıfına karşı işlediği bütün suçların hesabı sorulacak. Bizler, ülkenin tüm kaynaklarını patronlara ve sermayeye peşkeş çeken, holdinglerin yılmaz savunucusu Saray rejiminin bu saltanatına son vereceğiz.
Ülkede daha fazla iş cinayeti, yoğun emek sömürüsü, uzun çalışma saatleri sendikasızlaştırma, güvencesiz ve esnek çalışmanın yaygınlaşmasına karşı tüm saldırılar ancak işçi sınıfının ve halkın örgütlü gücü ile durdurabilir.
Sözlerimizi Erol Eğrek’in birçok yerde olduğu gibi sosyal medyada da sesini duyurmaya çalışırken söylediği şu sözlerle bitirelim: ‘Haklarımı vermedikleri gibi bir de üste çıkıyorlar. Allah gözlerini doyursun, karınları doymayanların. Elbet hesap verirler bir gün.'”
Erol Eğrek’in ölümünden sorumlu olanlar ve buna yol açanların yargılanmasının takipçisi olacağız.
KATILIMCI KURUMLAR
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Bolşevik Leninist, Dem Parti, Devrimci Hareket, Emekçi Hareket Partisi, Emek Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Halkların Demokratik Kongresi, İmece-Der, İşçi Emekçi Birliği Bileşenleri; (DKDER, İşçi-Sen, Kaldıraç, Komünist Köz), KESK, Kızıl Parti, Odak Dergisi, Partizan, Sosyalist Dayanışma Platformu, Sosyalist Demokrasi Platformu, Sosyalist Emekçiler Partisi, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Sosyalist Mücadele İnisiyatifi, Sol Parti, Toplumsal Özgürlük Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Tüm Emekliler Sendikası Bornova şb., Yeşil Sol Parti”
.
