KHK’lar gidecek biz kalacağız eyleminin 327 haftasında: Karanlığa karşı aydınlığı savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz..

 KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine geri dönmesi için  Karşıyaka  Çarşı girişinde yapılan oturma eyleminin 327’nci haftasında,  “Oturma eylemimiz 327.haftasında “,   “Çocuklarımız ve torunlarımız için buradayız. Ya siz”, “Ebruya özgürlük” pankartları açıldı.  Mahkeme kararıyla  görevine iade edilen Ebru öğretmenin Emniyet Müdürlüğü güvenlik soruşturması nedeniyle görevine başlatılmamasının   kabul edilemeyeceği  ve mücadeleye devam edileceği belirtilen açıklamaya   İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’de katıldı.  Açıklamayı  Eğitim Sen İzmir 2′ Nolu Şube Kadın Sekreteri Cansu Başer okudu.
Açıklamanın tam metni şöyle:

“327 haftadır hukuksal hiç bir dayanağı olmayan KHK’lere karşı direniyoruz…

327 haftadır bize “ ağacın kökünü yesinler” diyenlere karşı onurlu duruşumuzu sergiliyoruz…

327 haftadır bu meydanda siz dostlarla adalet ve hakikat arayışımızı sürdürüyoruz…

Bizleri insanlığın ortak değerlerini savunmaktan vazgeçirmek istediler, VAZGEÇMEDİK…

Emek ve Barış mücadelesinden uzaklaşacağımızı beklediler, yanıldılar…

Onlar bizi Açlıkla terbiye edeceklerini planladılar, biz DAYANIŞMAYI yaşamımızın tüm alanlarında var ettik. Doğa sevgimizi, kadın özgürlük mücadelemizi, demokrasi ve insan hakları mücadelemizi durduramadılar. Daha çok bilendik. Bizler yaşadığımız bu haksızlık ve hukuksuzluk karşısında mücadeleyi büyütmekten başka çarenin olmadığını biliyoruz.

Bu hukuksuzluğu 8 yıldır yaşıyoruz. Arkadaşlarımızdan bazıları yıllar sonra işlerine geri döndüler. Ancak tüm yaşattıkları karalama ve itibarsızlaştırma karşısında bir özür bile dilemediler.

Bir çok arkadaşımız ise 8 yılı geçmesine rağmen açtıkları davalarını hala sonuçlandırmadılar. Bizim için hukuk işletilmiyor, kendi yasalarına bile uymuyorlar.

Mahkeme kararıyla görevine iade edilen arkadaşlarımıza ise emniyet müdürlükleri eliyle güvenlik soruşturması adı altında yeni bir hukuksuzluk dayatılıyor. Ebru öğretmenimizin de güvenlik  soruşturması gerekçe gösterilip  görevine başlatılmadı.  Yıllardır onlarca yıl emek vererek elde ettiğimiz mesleğimizi yapmamız engelleniyor. Güvenlik soruşturması sopasıyla bizleri yıldıracaklarını, mücadele alanlarından çekebileceklerini düşünenler, görüyorsunuz ki hepimiz buradayız, mücadele etmeye devam edeceğiz.

Toplumdan tecrit etme planlarını bizler boşa çıkardık. Bu yaşadıklarımız karşısında biz mücadele etmeyi ve direnmeyi seçtik. Ancak bu baskılara ve haksızlıklara dayanamayan Bazı arkadaşımızı inşaatlarda çalışırken kaybettik. Yaşadığı travmalar sonucu intihar eden arkadaşlar oldu. Yurt dışına çıkarak sürgünde yaşamak zorunda kalan arkadaşlarımız oldu…

Tüm bu yaşadıklarımızın ve ölümlerin sorumlusu bize hukuksuz KHK’leri dayatan, yaşamlarımıza müdahale eden bu siyasal iktidardır.

Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki ; bizi ihraç edenler, işçiye asgari ücretle açlığı dayatanlardır. Emekliyi enflasyona ezdirenlerdir. Bu ülkede işsizler ordusu yaratanlardır. Ülkenin kaynaklarını yandaş bir kaç şirkete aktaranlardır. Anayasal hak olan Sağlık ve eğitim hakkımızı gasledenlerdir. Dağlarımızı madenlerle, akarsularımızı HES’lerle, ormanlarımızı yangınlarla yok ederek, Doğamızı talan edenlerdir. Ortalama olarak günde 5 kadını katledenlerdir. Kadın cinayetleri ile Kadın kırımını yaşatanlardır. Gençleri geleceksizlikle yurt dışına çıkmak zorunda bırakanlardır. Irkçı politikalarla  Kürt’ün, Alevinin yurttaşlık haklarını gasp edenlerdir. Kayyumlarla yurttaşın seçme seçilme hakkını yok sayanlardır. Yani 22 yıldır bu ülkeyi yaşanmaz hale getiren AKP, MHP iktidarıdır.

Tüm bu sorunların çözümü sorunları yaşayan tüm bu kesimlerle birleşik bir mücadele ile haklarımıza ve özgürlüklerimize ulaşacağımızı biliyoruz.

Çocuklarımıza aydınlık bir gelecek bırakma mücadelesini hep beraber yükselteceğiz.

Arkadaşlarımızın yaşadığı hukuksuzluğa karşı 327 haftadır bu alanda birlikte bu oturma eylemlerini gerçekleştiriyoruz. Arkadaşlarımız işlerine geri dönmezse gerekirse bu eylemleri 327 hafta daha sürdürmeye kararlıyız.

Bıkmadan, usanmadan ve her seferinde daha da yüksek sesle haykıracağız.

Savaşa karşı onurlu bir barışı,

Ölüme karşı yaşamı

Tekçiliğe karşı çoğulculuğu

Karanlığa karşı aydınlığı savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz.

KESK’li ihraçlar onurumuzdur.

KHK’ler gidecek biz kalacağız!      

Yaşasın örgütlü mücadelemiz, Yaşasın KESK…”

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.