Muğla‘nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de Akbelen Ormanı’nda ağaç kesim izninin uzatılmasına karşı açılan davanın duruşması görüldü.
Akbelen Ormanı, dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin imzasıyla Muğla Milas’taki iki termik santrale kömür sağlamak amacıyla 2020 yılında Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye (YK Enerji) devredilmişti. Akbelen Ormanının özelleştirilmesi ile ağaçlar kesilmeye başlandı doğanın talan edilmesine karşı çıkan İkizköylüler, ağaçları korumak için Akbelen’de nöbet tutmaya başlamıştı.
Yörede yaşayan köylüler yaşam alanlarını korumak için Orman Genel Müdürlüğü’ne karşı Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma davası açmıştı. Yasa dinlemeyen sermaye, hemen yeniden ağaç kesimine başlamış Temmuz 2021’de yaklaşık yüzeliye yakın ağaç kesilmişti. İkizköylülerin ve doğa severlerin Akbelen ormanlarına sahip çıkmaları ve dişe diş mücadeleleri sonucu ağaç kesimi durmuştu. Sermaye ve faşizm Akbelen Ormanındaki direnişi kırmak ve yasal zemin hazırlamak için 1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan, Maden Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yönetmelik ile “elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetleri” kapsamında, Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali’nin kömür sahasının genişletilmesine izin verdi. Bu yönetmeliğin çıkarılması sonucu Limak Holding ve İçtaş Holding ortaklığındaki YK Enerji, kömür maden sahasını genişletmek için 24 Temmuz 2023’te ağaç kesimine yeniden başladı. Yörede yaşayan köylüler ve doğa savunucularının tüm direnişine rağmen binlerce ağaç kesildi. Bu süreçte jandarma ağaç kesim alanının çevresinde barikat kurdu, ormandaki nöbet alanına zaman zaman seyyar tuvalet ve su tankerleri alınmadı, gözaltına alınanlar oldu. Yaşam alanları savunucularına gaz ve şiddet kullanıldı. İkizköylülerin ormanlarını korumak için verdikleri mücadele ise tüm bunlara rağmen yaklaşık dört yıldır devam etti.
Bölge halkının açtığı yürütmeyi durdurma davası henüz sonuçlanmamışken Türkiye Barolar Birliği Kent Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu, Muğla Barosu ve İkizköylülerin avukatları, 25 Temmuz’da idare mahkemesine dava açmıştı. Bugün davanın duruşması Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde yapıldı.
Duruşma öncesi yöre halkı İkizköy, Çamköy, Karacahisar’dan gelen köylüler, Muğla Çevre Platformu (Muçep) Datça’lı çevreciler, İzmir’den gelen Ege Çevre ve Kültür Derneği (Egecep), Ege Çevre Platformu, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, İmece Dostluk Dayanışma Derneği ve doğa ve yaşam savunucuları, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Muğla Milletvekilleri Gizem Özcan ile Cumhur Uzun, CHP İl Başkanı Zekican Balcı, DEM Parti Muğla örgütü temsilcileri, Muğla meslek ve kitle örgütü temsilcileri ve yurttaşlar Sınırsızlık Meydanı’nda toplandı. “Biz bitti demeden bu dava bitmez”,”Yargı kararına uy Muğla’daki termik santralleri kapat”, pankartlarının arkasında toplanan katılımcılar “Akbelen için adalet’, ‘Havama, suyuma, toprağıma dokunma” “.Biz bitti demeden bu dava bitmez diyen”, ” Ormanlar nehirler sermayenin değildir”, ” Katil Limak Akbelen’den defol”, ” Her yer Akbelen her yer direniş”, ” Gün gelecek devran dönecek Akp halka hesap verecek”, ” Akbelen için adalet” sloganlarını atarak mahkeme binasına yürüdü.
Mahkeme önünde açıklama yapan Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, şunları söyledi:
“Aslında bu direniş bu dayanışma tüm Türkiye’de dikili her ağacın, uçan her kuşun bugünleri için, yarınları için, doğası için, toprağı için. Kararlılıkla, korkusuzca yılmadan direnen herkesin gıptayla bakacağı bir direniş. Ben bu direnişte bugüne kadar her türlü baskıya, biber gazına, tomaya, jopa her şeye rağmen yılmadan, korkmadan hukuk, toprak, hava, su ve yaşam alanı mücadelesi veren bütün kadınlarımızdan, bütün köylülerimizden, yurttaşlarımızdan sonsuz teşekkürlerimi ileterek onlarla birlikte burada olmanın mutluluğunu yaşadığımı, onların direnişine, dayanışmasına yanlarında olmanın haklı onurunu yaşadığımı ifade etmek istiyorum. Kendinizle gurur duyun. Bütün alkışlar, bütün destekler sizin, bu gurur hepimizin olsun. Dayanışmayla bu mücadelede hep birlikte kazanacağız.”
İkizköylülerin avukatlarından Arif Ali Cangı ise şunları söyledi:
“Sevgili İkizköylüler, sevgili yaşam savunucuları şimdi hesap sorma zamanı. 24 Temmuz sabahı sanki düşman yurduna girmiş gibi jandarmayla, ormanı korumakla görevli olan Orman İdaresi’nin tüm araç ve ekipleriyle ormana girdiler ya, işte o ormana girenler ona izin verenlerden ve buna sessiz kalanlardan hesap sorma vakti. Hesap nasıl sorulacak? Bu mahkemelerden, yapılan hukuka aykırı işlemlerin hukuksal denetimi ile sorulacak. Yetkisini kullanma yetkisi olmayan, Orman Bölge Müdürlüğü’nün imzasıyla orman kesimini sağlayan Orman Bölge Müdüründen ve o emri uygulayanlardan hesabın sorulabilmesi için bu ucube iznin, ucube emrin mutlaka ve mutlaka bu mahkemelerce iptal edilmesi gerekiyor.”
Avukat İsmail Hakkı Atal:
“Bu bizim Akbelen ile ilgili açtığımız yedinci dava ama şunu özellikle söylüyorum; şu ana kadar Muğla İdare Mahkemesi’nde biz bir tane bile dava kazanamadık, yüzde bin haklı olmamıza rağmen çünkü burada kanunlar uygulanmadı. Muğla İdare Mahkemesi hakimleri, hakim değil. AKP’nin memuru gibi hareket ettiği için AKP Genel Merkezi’nden beşli çeteyi koruyacak şekilde karar vermeleri için talimat aldıklarından, biz şu ana kadar hiç dava kazanamadık. Bu davayı da kazanamayacağız bunu da biliyoruz. Reddedeceklerini de biliyoruz ama biz tarihe not düşüp gelecekte hakimlikten, savcılıktan, valilikten, kaymakamlıktan atılacak ve yargılanacak olanların çetelesini çıkartıyoruz. Kanunları uygulamayarak suç işleyenlerin çetelesini çıkartıyoruz. Kanunları uygulamayan, kamu görevini kötüye kullanan AKP’li hakimlerin, AKP’li valilerin, AKP’Lİ kaymakamların çetelesini çıkartıyoruz.”
İkizköylü Esra Işık:
“Burada bugün hem şirkete hem de bu şirketin yaptığı bütün hukuksuzluklara, haksızlıklara izin verenlere karşı hep birlikte toplandık. Bizim hayatlarımızı gasp eden bir karara imza attılar. Akbelen’in katline imza attılar. Bize bir defa sormadılar, köylüye bir defa sormadılar. Zeytinlerimiz kurudu, topraklarımızdan verim alamıyoruz ama hala üretmek için hala insanca yaşamak için çalışıyoruz, çabalıyoruz, mücadele ediyoruz. Bugün buraya ‘biz bitti demeden bitmez’ demeye geldik. Hep birlikte haykıralım biz bitti demeden bu dava bitmez.”
İkizköylü Aytaç Yakar ise “Muğla, doğana, yaşam alanına sahip çık. Lütfen hepinize söylüyorum çamımıza, ağacımıza, yuvamıza, yurdumuza sahip çıkalım. Hepimiz birlikte, birlikten kuvvet doğar. Gelin beşli çetelerin yanında olmayın. Bütün Türkiye size sesleniyorum, gelin köylünün yanında, vatandaşın yanında olun” dedi.
Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği Kent Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu, Muğla Barosu ve İkizköylülerin avukatları katıldı. Yöre Derneği yöneticisi Aytaç Yakar, İnsan hakları İzmir Şubesi yöneticisi Ahmet Çiçek ve İmece-Der Başkanı Günseli Kaya’da duruşmayı izlediklerini belirtiler. Av Arif Ali Cangı ve diğer avukatlar, keşif ve bilirkişi istedi. Mahkeme savunmaları değerlendirerek kararı taraflara tebliğ edeceğini açıkladı.
Mahkeme sonrası avukatlar ve yöre halkı davayı takip edeceklerini ve mücadele dirençlerini karar ne olursa olsun kırılamayacağını sermayeye karşı doğayı ve tüm canlıların haklarını savunmaya devam edeceklerini , bu dava biz bitti demeden bitmeyeceğini çünkü doğayı ve tüm canlıların yaşam alanlarını savunmak ve doğayı korumak insanlık görevidir diye konuştular.