İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: Devrimci kardeşimiz Hrant Dink’i, yitirişimizin 17. yılında sevgi ve hiç bitmeyen bir özlemle anıyoruz.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri  devrimci kardeşimiz Hrant Dink’in öldürülmesinin 17. yılında sokağa çıktı, “Unutulmadın Aramızdasın Ahparing”  pankartı  arkasında toplanarak,  Hrant’ı  andı ve açıklama yaptı. Açıklama sırasında katılımcılar,  “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Hepimiz Hrantız hepimiz  Ermeniyiz”,  “Katil devlet”,  ” Faşizme karşı omuz  omuza”, “Yaşasın halkların eşitliği ve kardeşliği”,  “Hrantı unutma unutturma” sloganları atıldı.

Basın açıklamasını Kesk  Dönem Sözcüsü  Bülent Karakaş okudu. Açıklama şöyle:

“Değerli dostlar.

Hrant’ın sevgili arkadaşları.

Uğur Mumcu’nun, Muammer Aksoy’un, Metin Göktepe’nin ve Onat Kutlar’ın da katledildiği, Türkiye’nin karanlık ocak ayında, kardeşimiz Hrant’ı anmak için, adalet talebimizi haykırmak için biraradayız.

17 yıl önce bugün, 19 Ocak 2007’de, Agos Gazetesi’nin kurucusu, genel yayın yönetmeni ve yazarı, sevgili Hrant Dink’i, devlet içindeki çetelerin müdahil olduğu bir suikast sonucu kaybettik.

Örgütlü bir şekilde yürütülen linç kampanyasında, sözel ve fiziksel saldırılara maruz kalan, barışa ve kardeşliğe olan umudunu dile getirdiği yazısı nedeniyle yargılanan ve mahkum edilen Hrant Dink’in öldürülmesini, Gabriel Garcia Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanındaki ilk cümleden itibaren vurgulandığı gibi, “herkesin işleneceğini öngördüğü bir cinayet” olarak yaşadık.

Yaşanan bu linç sürecinde, basında ve görsel medyada yayınlanan haberlerle, yapılan yorumlarla, toplumda nefret duygusu yaratıldı, açıktan ölüm tehditleri yöneltildi, sevgili Hrant Dink adliye binası içinde fiziki saldırıya uğradı.

Cinayet sonrası ortaya çıkan belgelerden, emniyet ve istihbarat görevlilerinin bir cinayet hazırlığından haberdar oldukları, bu bilgileri ilgili makamlara iletmedikleri, Hrant’ın korunmadığı ortaya çıkmış ve en önemlisi bazı kamu görevlilerinin bu cinayetin işlenmesinde birinci derecede sorumlu oldukları gerçeğinin izine ulaşılmıştır.

Muktedirlerin kirli ortaklık sürecinde yaşanan soruşturma ve yargılama süreci, hiçbir zaman karanlığı aydınlatmadı, adalet ve hakikat arayışımız, gerçeklerin bilinçli bir şekilde gizlendiği yıllar içinde engellenmeye çalışıldı.

Hrant’ın ailesinin avukatlarının yaptığı başvuru üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Dink-Türkiye kararında; resmi makamların Hrant Dink’in ölümcül bir saldırıya maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğunu bildiklerini ya da bilebilecek durumda olduklarını,  somut koşullara bakıldığında Hrant Dink’e yönelik tehlikenin açık ve yakın bir tehlike olduğunu, cinayetin işlenmesini önlemekle yükümlü olan makamların ayrı ayrı ya da koordineli bir biçimde planlanmasından ve yakında işleneceğinden haberdar olmalarına rağmen Hrant Dink cinayetinin engellenmesi amacı ile harekete geçmedikleri ve cinayette sorumluluğu olan görevliler hakkında etkin bir soruşturma da yapılmadığı, bu nedenlerle yaşama hakkının esastan ve usuli yönden ihlal edildiği sonucuna vardı.

Son olarak bu cinayet planının son halkası, tetiği çeken katil, 2023 yılının temmuz ayında çıkarılan ve örtülü af niteliğindeki infaz düzenlemesinden yararlanarak geçtiğimiz aylarda serbest bırakıldı.

Ne yazık ki gücümüz, bir güvercinin ruh tedirginliğinde yaşayan kardeşimizi korumaya, yaşatmaya yetmedi.

Bizler, Hrant’ın şahsında biçimlenen düşünce ve düşünceyi ifade etme özgürlüğünü talep edenler, hakikat ve adalet arayışında olanlar; barış, demokrasi ve özgürlükler önüne örülen kalın duvarları yıkmaya, karanlığı aydınlığa kavuşturmaya kararlıyız.

Bu cinayetin gerçek sorumluları ortaya çıkana kadar, hiçbir suçun cezasız kalmaması için yargılama süreçlerini takip etmekten, bu uğurda her koşulda mücadele etmekten, adalet arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

Kardeşimiz Hrant, hâlâ o kaldırımın üstünde, beyaz örtünün altında yatıyor. Bizlerin kararlılığıyla suçlular ortaya çıkacak, karanlıklar aydınlanacak, gerçekleri gizleyen o kalın duvar yıkılacak. Ve işte o gün, dostumuzu yattığı yerden kaldırıp, onun anısı ile birlikte, barış içinde birlikte yaşayacağımız, demokrasinin, hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla yürürlükte olduğu,  kardeşliğin ve dayanışmanın egemen olduğu bir düzenin hüküm sürdüğü bir ülkeyi inşa edeceğiz.

Dostumuz, hakikat arayıcısı, bu topraklarda barış içinde bir arada yaşama idealinin simgesi, Malatyalı devrimci kardeşimiz Hrant Dink’i, yitirişimizin 17. yılında sevgi ve hiç bitmeyen bir özlemle anıyoruz.

Faşizme İnat Kardeşimizsin Hrant!

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri”

 

 

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.