Filistin halkı yalnız değildir. İşgalci, katliamcı siyonist İsrail işgal, abluka, katliamlardan vaz geçmelidir.

FİLİSTİN HALKI YALNIZ DEĞİLDİR.
İŞGALCİ, KATLİAMCI SİYONİST İSRAİL İŞGAL, ABLUKA, KATLİAMLARDAN VAZ GEÇMELİDİR.

Filistin’de Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabah saatlerinde İsrail’e karşı “Aksa Tufanı” adını verdiği operasyonu başlattı. 7 Ekim sabahı yaklaşık beş bin roketle İsrail’in güneyindeki Yahudi yerleşim birimleri hedef alındı. Bazı HAMAS üyeleri, karadan ve havadan İsrail’e sızdı, İsrail güvenlik güçlerine saldırılar düzenledi. Bazı kent meydanlarını kontrol altına alma girişiminde bulundular. Ele geçirdikleri İsrailli asker ve polisleri rehin alarak kalkan olarak kullanmak üzere Gazze’ye götürdüler. Bu saldırılar sırasında sivil halklara da vahşet uyguladılar, özellikle de işgalin ataerkil biçimi olan kadın bedenini teşhir, tecavüz ve benzeri insanlık dışı yöntemleri kullandılar, İsrail ‘in Filistin topraklarındaki işgaline karşı haklı mücadelesini kararttılar.

Siyonist İsrail devleti Hamas’ın operasyonuna Gazze’yi bombalayarak cevap verdi, her geçen gün de ABD ve Batılı emperyalist devletlerin destek açıklamalarıyla savaş tırmanmakta. İsrail, Gazze’yi tamamen abluka altına alarak Filistin halkının elektriğini, suyunu, gıdasını, yakıt ikmalini tamamen kesti. İsrail sadece Filistin halkını, topraklarını bombalamakla kalmadı, Suriye’de Şam ve Halep şehirlerinde bulunan havaalanlarını da bombalayarak kullanılamaz hale getirdi, savaşı bölgede yaygınlaştırarak egemenliğini güçlendirmeye çalışmakta. Siyonist İsrail devleti yurtlarını işgal ettiği Filistin’i, dünyanın gözü önünde açık hava hapishanesine çevirdi. ABD de Ortadoğu’da yıpranan itibarını güçlendirmek, bölge halklarına varlığını daha güçlü hissettirmek için uçak gemisi göndererek bu politikaya destek verdi, diplomatik olarak da destek vermeyi sürdürüyor.

Hamas’ın saldırısı, Siyonist İsrail Devletine yeni bir saldırı, yok etme ve yeni toprak işgallerinin yolunu açtı. Hamas, Hizbullah gibi dinci, gerici örgütlerin Siyonist işgale karşı verdikleri mücadelenin haklı bir yanı olmasına karşın, maceracı ve gerici, vahşi, ırkçı politikalarıyla Filistin halkının mücadelesine de zarar vermektedir.

Bugün Hamas ve Hizbullah’ın politikaları nedeniyle mağduru oynayan İsrail Devleti, emperyalist devletlerin de desteğiyle 1948 den bu yana saldırı savaşları, işgal girişimleriyle kendine alan açarak Filistin topraklarını işgal ederek el koyma politikasında savaş ve yayılma politikasının çıtasını yükseltmektedir. İsrail Devleti emperyalizmin desteği ile 1948, 1967, 1973 savaşlarında Filistin topraklarının tamamını işgal etti. Bu işgallerin ve Filistinlileri yok etme, ezme sindirme politikasının sonucu Filistinliler Batı Şeria’da, Gazze’de kuşatılmış olarak zor koşullarda yaşamak zorunda kaldılar. İsrail Devleti Filistin halkını yok etmek ve topraklarına el koymak için her türlü gayri nizami ve insanlık dışı savaş politikasını sürdürdü. Filistin halkını bugün olduğu gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma getirerek, en insani ve doğal gereksinmelere erişimini engelleyerek yalnız bombardımanlar, askeri saldırılarla değil yaşamsal olanaklardan yoksun bırakarak da yok etmek istemektedir. Bunun için Gazze ve Batı Şeria’ya sıkıştırılmış olan Filistinlilerin yerleşim alanının etrafını duvarlarla çevirdiler.

Filistin halkının yaşadığı topraklarda yeni Yahudi yerleşim alanları açtılar. Batılı emperyalistler, her işgal ve yeni yerleşim alanları açılmasında, duvarlar örülmesinde gözlerini kapadı, işgali ve bir halkı zamana yayan yok etme politikasını görmezden geldi. İsrail Siyonizminin açık koruyucu ve kollayıcısı ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve tüm batılı emperyalist devletler İsrail’in “meşru savunma hakkı” olduğunu sürerek, İsrail’in tüm işgallerini ve Filistin halkına yönelik yok etme ve zulüm politikasını destekliyor. Emperyalistler dünya halklarının karşısına mazlum Filistin halkının aç, susuz, yakıtsız, konutsuz, ilaçsız bırakılmaları karşısında bile yalan söylemekten ve İsrail devletini desteklemekten kaçınmıyorlar. Arap devletleri, ve Arap milliyetçileri de toprak işgallerini ve Filistin halkını yok etme politikası karşısında teslimiyetçi, işbirlikçi bir hat izlemekte.

Ülkemizde siyasi iktidar savaşan taraflara “itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya” çağırdı. Siyasi iktidarın İsrail devletiyle ekonomik, ticari ilişkilerini bozmamaya özen göstererek izlediği politik çizgi Suriye ve Irak gibi bölge devletleriyle sorunlu dış politika ve yayılmacı çizgisinden elbette ki bağımsız değil. Böyle bir politik çizgiden Filistin halkını Siyonist ve emperyalist güçlerin politikası karşısında kendi kaderini tayin hakkına saygı duyması da beklenemez.

Ülkemizde dinci gerici politikalar, İsrail devletinin Filistin halkını yok etme politikaları karşısında ancak Yahudi düşmanlığını kışkırtmaktadır. Bizler Siyonizm’e karşı olduğu gibi antisemitizme de karşıyız. Yakın geçmişimizde Türkiyeli devrimciler İsrail Siyonizm’ine karşı özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde elde silah Filistin halkının yanında savaştılar, İsrail Siyonizm’i tarafından katledildiler. İsrailli iktidar karşıtı işçiler, emekçiler, İsrailli devrimciler de İşgale ve Filistin halkına karşı savaş politikalarına karşı çıkmakta ve halkların kardeşliğini savunmaktadır.

Bizler, Türkiye’de yaşayan halkların hak eşitliği temelinde kardeşliğini, gönüllü birlikteliğini, halkın özgür iradesi varsa ayrı devlet kurma hakkını savunuyoruz. Sorunun öznelinde, Filistin’de, milliyetçi, ırkçı, etnik, dinsel ve mezhepsel ayrımcılıktan uzak, Arap ve Yahudi halkların bağımsız, demokratik, birleşik bir Filistin devleti kurulmasıyla sorunun çözülebileceğini savunuyoruz. Güncel olarak ise iki devletli, yani İsrail devletinin yanı sıra bir Filistin devletinin kurulmasının bu yolda bir adım olabileceğini düşünüyoruz. Sorunun nihai çözümü ise İsrail’in ve savaşta İsrail ‘in işgalci, katliamcı politikalarına destek veren, güçlendiren diğer yabancı güçlerin önce Gazze’den sonra da Filistinli Arapların yaşadıkları topraklardan geri çekilmesiyle mümkündür.

Yaşasın Filistin halkının haklı mücadelesi!
Kahrolsun Siyonizm ve antisemitizm!
Yaşasın halkların eşitliği-kardeşliği!
Kahrolsun emperyalizm!

İmece Dostluk Dayanışma Derneği

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.