Diyarbakır Merkezli İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı 21 kentte yapılan ev baskınlarında, aralarında çok sayıda hukukçu, gazeteci ve politikacının da bulunduğu 200’ün üstünde kişinin gözaltına alınmasına ülke sathında tepkiler gün boyunca devam etti. Çok sayıda kişinin gözaltına alınması açıklamalarla protesto edildi. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri gözaltılara ilgili Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde Mahmut Esat Bozkurt Caddesi girişinde basın açıklaması yaptı. Yeşil Sol Parti milletvekili adayları da açıklamaya katıldı. “Gözaltılar tutuklamalar baskılar bizi yıldıramaz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Zöhre Dalkıran okudu. Açıklama şöyle,
“Bugün sabah saatlerinde aralarında avukat, sanatçı, gazeteci ve siyasetçinin bulunduğu çok sayıda yurttaşımız hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında evlerinde, bürolarında ve dernek binalarında arama yapıldıktan sonra yakalama ve gözaltı işlemi uygulanmıştır. Haber verilmesi veya çağrılması halinde ifade verebilecek durumda olan kişilerin hukuka ve insan hakları temel ilkelerine aykırı bir biçimde ev baskını ile gözaltına alınması ile başlayan hukuka aykırı süreç dosyada gizlilik kararı alınması ve 24 saat avukat kısıtlaması kararı ile devam etmiştir.
14 Mayıs seçimini kaybedeceği gerçeğini gören siyasal iktidar, 20 yılı aşkın süredir devam ettirdiği politikalarıyla insan hakları mücadelesini sekteye uğratmak adına; yargı eliyle savunmayı, halkın haber alma hakkını ve muhalefeti halen etkisiz hala getirmeye çalışmaktadır. Toplumun tüm muhalif kesimlerine ve hak savunucularına karşı sürdürdüğü yargının sopa olarak kullanılmasını; avukatlar, gerçeği ortaya çıkaran basın emekçileri ve siyasetçiler üzerinde de sürdürmeye devam etmiştir.
Bizler, İzmir Emek ve Demokrasi güçleri olarak yasalara ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı olarak hak savunuculuğunun, muhalif olmanın kriminalize edilmesini hiçbir şekilde kabul etmediğimizi bir kez daha yineliyoruz. Yargının giderek daha da siyasallaştığını, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının daha fazla ihlal edildiğini, fikir ve düşünce özgürlüğünün yok sayılarak hukuksuzca yüzlerce gazeteci, sanatçı, siyasetçi ve avukatların hapishanelerde tutulduğunu ve bugün de gözaltı ve tutuklama tehdidiyle siyasal iktidarın son çırpınışlarla rejimini devam ettirmeye çalıştığını gördüğümüzü, baskılara boyun eğmeyeceğimizi ve mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğimizi açıkça ifade ediyoruz.
Bizler, yargı makamlarına gözaltına alınan avukatların, gazetecilerin, sanatçıların ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu kişilerin adil yargılanma hakkı çerçevesindeki tüm haklarının sağlanması, bu çerçevede avukat görüş yasağı ve kısıtlama kararının kaldırılması çağrısında bulunuyor; yargısal süreci yakından takip edeceğimizi belirtiyoruz.”
