İzmir Kadın Platformu, TTB Başkanı Şebnem Hoca’nın sesini asla susturamayacaklar. Gazeteci kadın arkadaşlarımızın gerçeği yazmasını ve kadın mücadelemizi asla durduramayacaklar.

İzmir Kadın Platformu, Türk Tabipleri Birliği (TTB)  Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın,  gazetecilerin gözaltına alınmasını ve  tutuklanmasını;  İzmir Barosu seçimlerinde “Jin jiyan azadi” sloganının  saldırı gerekçesi olması ve soruşturma başlatılmasını  ve kadın katliamlarını protesto etmek için basın açıklaması düzenledi.  Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan kadınlar, “Ne sansür ne gözaltı ne tutuklama, kadınlar susmadı, susmayacak” yazılı pankartı açıldı.  Kadınlar, “Kadınlar susmadı susmayacak”, ” Baskılar bizi yıldıramaz”,  “Yaşasın kadın dayanışması”, “Şebnem Korur Fincancı onurumuzdur”, “Jin Jiyan azadi”, “Kadın yaşam özgürlük”  sloganlarını attı.

Kadınlar adına açıklamayı Deniz Uslu yaptı. Açıklama şöyle;

“İktidar, kitlelerin desteğini kaybettikçe, otoriterliğin dozunu giderek artırıyor. Havuz medyaya dahil edemediği gerçeğin peşinde koşan özgür basını ilan kesme cezaları, gözaltı ve tutuklamalarla susturmaya çalışırken, başta kadınlar olmak üzere baskı ve şiddetle sindiremediği tüm toplumsal kesimlerin haklarını gerici iktidarının hedefi haline getirmiş durumda. Toplum şoven, ırkçı, ayrımcı, cinsiyetçi politika ve söylemlerle kutuplaştırılırken ataerkillik pekiştiriliyor. İktidarını kaybetme telaşındaki tek adam rejimi, halkı korku politikalarıyla hizaya çekmeye çalışıyor.

Bu ataerkil öfke ve korku hali vücut bulduğu her yerde her gün kendisini farklı bir boyutta açığa çıkarıyor.

Geçtiğimiz günlerde “Dezenformasyon” adı altında çıkan sansür yasasıyla halkın haber alma hakkı ve ifade özgürlüğü ayaklar altına alındı.  Basın emekçilerinin faaliyetlerine ket vurmanın yanı sıra tüm demokratik kurumlar başta olmak üzere gerçeğin yayılmasını engellemek üzere sosyal medya paylaşımlarını da baskı altına almayı hedefleyen yasanın akabinde 11 gazeteci arkadaşımızı hukuksuz ve zorba yöntemlerle gözaltına aldılar. Bir arkadaşımızın bebeğine yönelik çıplak arama suçu işlediler. Gazetecilerden 9’unun tutuklanması da gecikmedi.

Hemen arkasından basının soruları üzerine “askeri operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığı iddialarının araştırılması gerektiği” yönünde açıklamaları nedeniyle TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gözaltına alınarak tutuklandı.

Aynı günlerde İzmir Barosu Genel Kurulunda, konuşmasında geçen Jin Jiyan Azadi sloganına yönelik eril faşist güruh Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi kız kardeşimize sözlü ve fiziksel saldırıda bulundu. Ardından avukat arkadaşımız hakkında soruşturma başlatıldı.

Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarından Sezin Uçar’ın, yargılandığı davalar gerekçe gösterilerek işkence gören müvekkilleriyle 1 yıl görüşmesi yasaklandı.

Nagihan’ı katleden,  İran’da Jîna Mahsa Amini’yi katleden, bir bebeğe çıplak arama yapan, gazetecileri gözaltına alıp tutuklayan zihniyet aynı zihniyettir.

Tüm bunlar olurken biz kadınlar her gün hayatlarımızdan koparılıyoruz. Her geçen gün baskısını artırma denemeleri yapan erkek devletten güç alan erkekler kadınları darp etmeye, şiddete maruz bırakmaya ve katletmeye devam ediyor.

Bizler biliyoruz ki; Jina Mahsa Amini’nin katledilmesiyle tüm dünya kadınları tarafından haykırılan ‘Jin jiyan azadi’ sloganına tahammül edemeyenlerin Molla Rejimi’nden hiçbir farkı yoktur.

Bizler bu ataerkil ve faşist politikalarla mücadele etmekten geri durmayacağız.”

” TTB Başkanı Şebnem Hoca’nın sesini de asla susturamayacaklar.

Gazeteci kadın arkadaşlarımızın gerçeği yazmasını asla durduramayacaklar.

Kadın mücadelemizi asla durduramayacaklar.

Bizler hasta tutsaklara özgürlük mücadelesi yürüterek 595 gün sonra Aysel Tuğluk’u aldık. Tüm hukuksuzluklar karşısında da mücadele etmekten geri durmayacağız.

Bu saldırılar karşısında dün ve bugün olduğu gibi karşınızdayız. Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz.

Bugün dünyada haykırılan Jin Jiyan Azadi sloganını susturamayacaksınız.

Biz gerçekleri sokak sokak, fabrika fabrika, kongre kongre söylemeye devam edeceğiz. Kadınları operasyonlarınızla, baskılarınızla, linç kampanyalarınızla, karalama çalışmalarınızla sindiremeyeceksiniz.

Hayatın her alanındayız! Avukat kadınlar, gazeteci kadınlar,  sağlık emekçisi kadınlar olarak bugün yine buradayız! Adliyelerden, ofislerden, kampüslerden, fabrikalardan, evlerden çıkıp geldik. Birlikte güçlüyüz!  Eşitlikten, özgürlükten, laiklikten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!

Yaşasın örgütlü mücadelemiz!

İzmir kadın Platformu”

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.