İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri; katillerden, katliama engel olmayıp destek verenleri, yol açanları, katliamın ardından ambulans yerine toma  gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla unutmayacaklarını ergeç hesap sorulacağını haykırdı.

10 Ekim Ankara Katliamı’nın yıldönümünde İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, katledilenleri anmak ve katliamı lanetlemek için, hayatını kaybedenlerin anısına  oluşturulan  “Hayat Çemberi” adı verilen ve  Alsancak Gar’ı  karşısındaki parkta 10 Ekim Anıtında toplandı. Anıt alanına yitirdiklerimizin fotoğrafları ve  karanfiller bırakan  yüzlerce katılımcı, katillerden, katliama engel olmayıp destek verenleri, yol açanları, katliamın ardından ambulans yerine toma  gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla unutmayacaklarını ergeç hesap sorulacağını haykırdı.

Anma ve katliamı lanetlemeye;  çürümüş kokuşmuş kapitalist düzene muhalif  siyasi parti, meslek örgütleri, sendikalar ve  kitle örgütleri temsilcileri ve yurttaşlar katıldı.  Anma, protesto ve açıklama sırasında “Faşizme karşı omuz omuza”,   “Faşizme ölüm halka hürriyet”,  “Savaşa hayır barış hemen şimdi”,  “Karanlığa teslim olmayacağız”,  “10 Ekim’i unutma unutturma” , ” Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek”, ” Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Faşizme ölüm tek yol devrim” , ” Katil Işid işbirlikçi AKP”, ” Onlara sözümüz barış olacak”  sloganları atıldı.

10 Ekim  Barış ve Dayanışma Derneği adına Mustafa Özdağ ,” 10 Ekim Ankara katliamının 7. yılında yitirdiğimiz canları unutmadık ve asla unutmayacağız.” dedi.  Özdağ, 10 Ekim’de katledilenler başta olmak üzere özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşuna çağırdı ve  katledilenlerin isimlerini okudu. Özdağ, Mesut Bak’ın eşi Evrim Bak’a söz verdi. Evrim Bak,  “savaş ortamına karşı barış isteyenlerin yedi yıl önce katledildiğini ifade ederek, yaşananları unutmayacağını”  vurguladı. “Kızım babasız kaldı, bunun acısını asla unutmayacağım. O dönemde her gün ölüm haberleri geliyordu. Bunlar olmasın diye Mesut Ankara’ya gitti. ‘Barış’ demenin, talep etmenin bu kadar ağır bedelleri olacağı tahmin edilemezdi” dedi.  Dilan Sarıkaya’nın babası İzzet Sarıkaya ise “Biz acımızı orada gömdük. Şimdi mücadele günü” diye konuştu ve katılımcılara 10 Ekim davasına sahip çıkma çağrısında bulundu. 10 Ekim davası avukatlarından Hasan Hüseyin Evin de yedi yıldır süren yargılama sürecini anlatarak, kamu görevlilerinin ihmali ve yol açıcılığı olmadan bu katliamın gerçekleşmesinin imkansız olduğunu ifade etti, dava dosyasını özetledi.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı yaptı. Açıklama şöyle;

“7 YILDIR UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ!

Bundan tam 7 yıl önce, baskı ve sindirme politikaları üzerine kurulu saltanatlarını sürdürmek isteyenler, Diyarbakır ve Suruç’un ardından 10 Ekim 2015’te Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitingini kana buladılar. 104 canımız hunharca katledildi. Katliamın ardından bugüne kadar tek bir kişi bile  istifa etmedi ve tek bir sorumlu dahi mahkemelerde hesap vermedi!

Katillerin kim olduğunu anlamak için katliamın kimleri ve neyi hedeflediğini görmek yeterli oldu. Katliamı planlayanlar, katliama engel olmayıp destek verenleri, katliamın ardından ambulans yerine TOMA  gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla ama asla unutmayacağız!

7 yıl önce ülkemizin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına her köşesine acı düştü.

Ama göz rengimiz ne olursa olsun gözyaşlarımız her zamanki gibi aynı renkti.

Ağıtlarımız hangi dilde yakılırsa yakılsın hep aynı acıyı anlattı.

Bu ülkede barış istemenin bedelinin ağır olduğunu biliyorduk ki bu bedeli 104 canımızla ödedik! Bu vahşi katliamı yapanlar da yaptıranlar da mutlaka bedelini ödeyecektir.Barış isteyenleri kana bulayanlar, barışı katledenler bu ülkenin aydınlık geleceğini bombalayanlar er ya da geç hesap verecektir!Bu katiller her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları yıkılacaktır!

Kalleşçe vurarak, öldürerek, bizi kardeşlikten-barıştan vazgeçireceğini sananlar bilsin ki ağıtlarımızla, gözyaşlarımızla, acılarımızla ve umutlarımızla birleşmeye devam edeceğiz!

10 Ekim’de yitirdiğimiz güvercinlerimizi anarken şunu bir kez daha hatırlatalım ki; barış içinde, eşitçe, özgürce, insanca yaşanan bir ülke için mücadele etmek, 10 Ekim’de yitirdiğimiz barış güvercinlerimize borcumuzdur.

Er ya da geç, katiller kaybedecek, emekten,barıştan ve demokrasiden yana olan bizler kazanacağız!

Biz İzmir Demokrasi Güçleri olarak ne yaşadığımız coğrafyada ne de dünyanın herhangi bir coğrafyasında katliam,savaş ve zulüm  istemiyoruz.

Biz emek, barış, demokrasi ve eşitlik değerlerinin hakim olduğu bir toplumdan yanayız.

Bu nedenle yaşasın emek, yaşasın Barış yaşasın tam demokratik bağımsız bir  Türkiye!”

 

 

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.