İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri hayat pahalılığına, zamları işsizliği protesto etmek için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için ihtiyacı olan temel tüketim maddelerine ve doğal gaz, elektrik, akaryakıta yapılan zamları protesto etmek için “Zamlar geri alınsın, geçinemiyoruz” pankartı açan emek ve demokrasi güçleri “Saraya değil emekçiye bütçe”, ” Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” , “Zam zulüm işkence işte AKP”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “AKP mezara, halk iktidara”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “AKP’den hesabı emekçiler soracak”, “Yapılan zamlar geri alınsın”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Gemi söküm işçisi yalnız değildir”, sloganlarını attı. Açıklama sonrası faturalar yakıldı.
Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal yaptı.
Açıklama şöyle;
“Türkiye ekonomisindeki baş aşağı gidiş hızlanıyor. Döviz kurlarındaki büyük artışla parası pul olan, yüksek enflasyonla ve işsizlik sarmalıyla boğuşan emekçiler büyük bir yıkımla karşı karşıya. Özellikle son aylarda en temel ihtiyaçlara gelen ve ardı arkası kesilmeyen zamlar toplumu büyük bir sefalete sürüklüyor. Çalışma koşulları giderek ağırlaşıyor, ücretler hızla eriyor. Bunun karşısında memleketin bütün birikimlerinin üzerine çöreklenmiş bir avuç sermayedar ise krizi adeta fırsata çevirerek servetlerini katlamaya devam ediyor.
Yirmi yıl boyunca AKP iktidarı, memleketin neredeyse bütün varlıklarını özelleştirerek, yüksek dış borç, yüksek faiz ve ucuz işçilik politikası uygulayarak, tarımı çökerterek, ekonomik kalkınmayı sadece inşaat sektörüne bağlayarak ve bu yolla kamu kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çekerek emekçi halka derin bir yoksulluğu dayattı. Şimdi ise tüm bu yaşananlar karşısında hiçbir sorumluluk kabul etmiyor. Bununla da yetinmiyor, hamasi nutuklarla memlekette yalan rüzgârları estiriyor. Emekçiye açlık ücreti, zengine hazine garantisi Asgari ücrete allayıp pullayarak yaptıkları zam daha emekçilerin eline geçmeden sıfırlandı. Ocak ayı verilerine göre açlık sınırı 4249 lira olarak hesaplanırken belirledikleri 4253 liralık asgari ücretle geniş işçi ve emekçi kitleleri yıl boyunca yarı aç yarı tok yaşamaya mahkûm ettiler.
Gıda ürünlerinden doğalgaza, akaryakıttan elektriğe kadar tüm ürünlere birbiri ardına gelen zamlar, emeğiyle geçinen geniş toplum kesimlerinin hayatlarını sürdürülemez hale getirdi.
Ülkenin dört bir yanından hayat pahalılığına ve fahiş zamlı faturalara karşı yapılan eylemlerle isyan büyüyor. Şirketleri zengin etmek için garibanın, yoksulun, emekçinin cebindeki üç kuruşu çalıyorlar! İktidar eliyle malum şirketler daha da kazansın diyerek elektriğe %125 zam yaptılar, kademeli tarife getirdiler.
Elektrikte kademeli tarifeyi kademeli zulüm yaptılar.
Asgari ücrete yapılan zammın %43,6 yani neredeyse yarısı yok oldu. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yapılan zamların bütçeye aylık maliyeti şimdiden 565 TL oldu. Bu faturalar ödenmez; bu faturaları ödetmeye kalkmak bu karda kışta milyonlarca insanı elektriksiz bırakmak demektir. Geçen yıl 5 milyon ailenin elektriğinin kesildiği düşünülürse bu yıl bu sayı katlanarak artacaktır. Bu büyük eziyete son verilmeli, zamlar geri çekilmelidir!
Kara kışın ortasında, bu hayat pahalılığı ve ekonomik kriz içinde yurttaştan daha fazla fedakarlık beklemek aymazlıktır. Ülkemizdeki ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın bedelini biz ödemek istemiyoruz.
Değerli Basın Emekçileri;
Bir tarafta yoksulluk diğer tarafta israf; bir tarafta açlık, diğer tarafta şatafatın yaşandığı ülkemizde bir kesim lale devri yaşarken, her yerden emekçiler ve yoksul halkımızın geçinemiyoruz çığlıkları yükselmeye devam ediyor. Geleceğe dair kaygılarımız her geçen gün artıyor.
Siyasal iktidarın neo-liberal ekonomi politikaları cilalanıp cilalanıp topluma sunulurken emekçilerin payına daha fazla sömürü daha fazla yoksulluk düşüyor. Sermaye sahipleri servetlerinin üzerine servet katarken neşeleri Maliye Bakanı’nın gözlerinin içindeki ışıltıya yansıyor.
Değerli Basın Emekçileri;
Ekonomi literatürüne bir katkı da bugün burada biz koyuyoruz ve diyoruz ki “Yoksulluk emekçilerin gözlerinin içindeki öfkedir!”.
Evet arkadaşlar açlıkla yoksullukla boğuşan emekçiler öfkelidir!
Tarlasını ekemeyen ürünü para etmeyen köylü öfkelidir!
Ataması yapılmayan öğretmen, sağlıkçı öfkelidir!
KPSS yazılı sınavında başarılı olup mülakat sınavlarında elenen gençler öfkelidir!
Elektrik faturası işyeri kirasını aşan esnaf öfkelidir!
Emeklilikte yaşa takılanlar, işsizler öfkelidir!
Hayata öğrenim kredisi borcuyla dezavantajlı başlayan gençler öfkelidir!
Emekçilerden alıp zenginleri besleyen bu düzene son vermek için örgütlenelim!Tüm yaşananlar gösteriyor ki, halk kendisine reva görülen bu zulme karşı ayağa kalkmalı, krizi yaratan sermayeden ve onun iktidarından hesap sormalıdır.
Biz diyoruz ki:
Başta gıda ürünleri olmak üzere elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ulaşım gibi temel ihtiyaç kalemlerine yapılan zamlar geri alınmalı, vergiler düşürülmelidir.
Yoksulluk sınırının altında yaşayan kesimlerin temel gereksinimleri karşılanmalıdır.
Öncelikle 150 kWh elektrik yardımı uygulaması şeffaflaştırılarak ölçütleri kamuoyu ile paylaşılmalı ve yardım sınırı aylık 230 kWh’a yükseltilmelidir.
Konutlarda elektrik, doğalgaz ve suya yansıyan KDV sıfırlanmalıdır.
Enerji bir insan hakkıdır; Maddi imkansızlık nedeni ile elektrik, doğalgaz, su faturalarını ödeme zorluğu çekenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, bu ihtiyaçlar kamu kaynaklarından sağlanıp, halkın karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir.
Kalıcı çözüm için enerji şirketleri derhal kamulaştırılmalıdır.
Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmelidir.
Hızla artan fiyatlar karşısında düşük ücretleri hızla eriyen çalışan ve emeklilerin gelirleri insanca yaşamalarına imkan verecek düzeye yükseltilmelidir.
Ülkedeki gelir adaletsizliği tarihin hiçbir döneminde görülmemiş boyutlara ulaştı. Eşitsizliğin en altına itilen kadın yoksulluğu daha da artarken, işini ilk kaybedenler kadın emekçiler oluyor. ILO 190 sayılı sözleşme uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı geri alınmalıdır!
Değerli Basın Emekçileri;
Yaşadığımız yoksulluğun sembolü haline gelen elektrik ve doğal gaz faturalarımızı yakarak tepkimizi öfkemizi bir kez daha haykırıyor, elektrik ve doğalgaz zamlarının geri çekilme talebimizi yeniliyoruz.
İnsanca bir yaşamı direne direne kazanacağız.”
